Aksaray'ın ilk ve tek derlemecisi olan Cihan Emel Demiryürek, yıllardır yürüttüğü titiz çalışmalarla kentin türküleri, manileri, deyimleri ve halk kültürüne ait hikâyelerini kayıt altına aldı. Ancak Aksaray'ın kültürel mirasına ışık tutacak bu önemli kaynak eserler, ne Aksaray Turizm ve İl Kültür Müdürlüğü'nden ne de Aksaray Valiliği'nden destek görebildi.
Demiryürek'in hazırladığı iki kapsamlı kitap, Aksaray derlemelerini, türkülere ve manilere konu olan hikâyeleri bir araya getirerek kentin müzik hafızasını belge niteliğinde ortaya koyuyor. Buna rağmen, bugüne kadar hiçbir kurum bu eserlerin basımı için gerekli adımı atmadı.
Oysa Aksaray'da "eften püften" birçok iş için ciddi miktarlarda bütçe ayıran kurumların, kentin kültür tarihine doğrudan katkı sağlayacak bu iki değerli çalışma için kaynak bulamaması büyük tepki topluyor.
MESAM üyesi olan Cihan Emel Demiryürek, yıllardır Aksaray'a ait olduğu unutturulan ya da başka illere mâl edilen türkülerin gerçek kökenlerini ispatlamak için hem maddi hem manevi olarak tek başına mücadele verdi. Kendi imkânlarıyla bir kitabını bastırmayı başaran Demiryürek, en önemli üç eserini ise yıllardır basacak destek bulamıyor.
Basılmayı bekleyen çalışmalar arasında:
bulunuyor. Bu üç eser, Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı tarafından onaylanmış, akademik nitelikte kaynak çalışmalar olarak değerlendiriliyor.
Ancak aradan geçen 8–9 yıla rağmen, "basılıyor", "bastırılacak", "gündemde" gibi söylemlerden öteye gidilemedi. Demiryürek'in kendi bütçesiyle bastırmasının mümkün olmadığı bu eserler, Aksaray'ın idarecileri tarafından hâlâ görmezden geliniyor.
Kentin tanıtımı ve turizm potansiyeli için yıllardır sonuç alınamayan projeler ortadayken, Aksaray'ın kültürel hafızasını doğrudan güçlendirecek bu bilimsel çalışmaların yok sayılması, "Aksaray'ın kültüre bakışı bu mu?" sorusunu gündeme taşıyor.
Aksaray'ın türkülerine, manilerine, ağız özelliklerine ve yerel kültürüne ışık tutacak bu eserlerin, acilen sahiplenilmesi ve kentin kültür envanterine kazandırılması bekleniyor.
Aksi hâlde, Aksaray'ın sözlü kültürü yıllar geçtikçe daha da yok olurken, Demiryürek'in ömrünü adadığı bu çalışmalar raflara değil, tozlu klasörlere mahkûm kalacak.