AKSARAY HUKUK VE KÜLTÜR TARİHİ İÇİN 341 YILLIK BÜYÜK KEŞİF!
Aksaray şer’iye sicillerinden ikincisi tesadüf eseri bulundu ve ilgileriyle buluşturulması için tarihçilere teslim edildi. Aksaray’da esnaflık yapan Nusret Tosun’un yıllardır elinde tuttuğu ve ne olduğunu bilmediği şer’iye sicilini bundan 10 yıl önce Aksaray’ın tespit edilebilmiş tek şer’iye sicilini yayımlayan tarihçi Orhan Özdil ile M. Fırat Gül’e emanet etti.
Aksaray’ın esnaflarından Nusret Tosun, aile hatırası olarak sakladığı şer’iye sicilinin muhtevasının ne olduğunu bilmeden yıllardır sakladığını, Osmanlıca uzmanlığı ve Aksaray tarihi konusundaki vukufiyetini herkesin takdir ettiği Orhan Özdil’den belgenin ne olduğunu öğrendikten sonra heyecanlandığını ifade ederek şunları söyledi:
“Elimdeki bu defterin ya da belge diyeyim ne olduğunu bilmiyordum. Bana babamdan, babama da dedemden kalmış ama daha öncesini bilemiyorum. Uzun zamandır bizim ailemizde olduğunu söyleyebilirim. Ara sıra da aklıma bu defterde ne yazdığı gelirdi. Orhan Özdil’in emekli olup Aksaray’da ikamet etmeye başladığını, eski yazının en iyi uzmanı olduğunu söyleyen arkadaşlarım Mahmut Altınok’tan ve Kuddusi Bakar’dan rica ettim. Beni Orhan Özdil ile tanıştırdılar. Kendisine defteri gösterdim. Biraz inceledikten sonra o kadar mutlu oldu ki şaşırdım kaldım. Bana, şehrimiz için hazine değerinde bir belgeyi sakladığımı söyleyince çok sevindim. Elimizdeki bu eski defterin yaklaşık 350 senelik bir şer’iye sicili olduğunu ve sadece Aksaray’ın değil aynı zamanda Anadolu’nun hukuk tarihi literatürüne katkıda bulunduğumu söyledi. Çok sevindim.”
1681-1684 tarihleri arasındaki kayıtları ihtiva eden bu şer’iye sicili şehrimizin hukuk ve kültür tarihi açısından oldukça önemli olduğunu ifade eden tarihçi ve Devlet Arşivi’nden emekli Orhan Özdil, bu önemli belgeyi muhafaza ederek işin ehillerine emanet eden Nusret Tosun’a ne kadar teşekkür edilse de az olduğunu belirtti. Yeni keşfedilen şer’iye sicilinin Avcı Mehmed olarak bilinen Padişah IV. Mehmed döneminde Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın sadrazamlık yıllarına ait olduğunu da ekledi.
Aksaray’ın araştırmacı tarihçisi Dr. M. Fırat Gül de keşfedilen bu ikinci şer’iye sicili hakkında değerlendirmelerde bulundu ve defterin öneminden bahsetti. Gül, şeriye sicillerinin ait olduğu şehrin sosyolojik yapısına ayna tutan bir kaynak olduğunu belirterek tarih, kültür, yargı ve sosyolojik hususlarda değerli ipuçları ihtiva ettiğini söyledi. Gül, bu açıdan keşfedilen bu ikinci şer’iye sicilinin çok değerli ve önemli olduğunu ifade ederek “şeriye sicilleri kayıp olan Aksaray’ımızın yeni bir defterinin ortaya çıkmış olması çok heyecan verici” dedi.
Bu yeni tarihi keşif hakkında görüşülerini ifade eden Aksaray Eğitime Destek Platformu Başkanı Kuddusi Bakar ise bu keşfin Aksaray için çok önemli olduğunu ve başta Nusret Tosun olmak üzere bu defterin ortaya çıkmasına ve anlaşılmasına katkıda bulunanları tebrik ettiğini ve bu defterin günümüz diline çevrilerek yayımlanması için ellerinden gelen tüm desteği vereceklerini söyledi.
Üçyıldız Bilim Bilişim Sanat Merkezi yöneticisi olan Mahmut Altınok da bu keşiften büyük bir sevinç duyduğunu belirterek Aksaray için hayırlı olmasını temenni ettiğini belirtti. Aksaray’ın hukuk ve kültür tarihi için çok önemli olan şer’iye sicilinin biran evvel meraklılarıyla buluşması gerektiğine dikkat çekti.
*
Şer’iye sicili nedir?
Osmanlı dönemindeki mahkeme kayıtlarının tutulduğu bu defterlere aynı zamanda kadı sicilleri de denilir. Bu defterlerin içeriği dava kayıtları, günümüzdeki noterlik işlemleri ve başkentten (İstanbul) gönderilen fermanların suretlerinden oluşmaktadır. Bu açıdan şer’iye sicilleri ait oldukları yılların başta hukuk olmak üzere pekçok bilim dalının istifade edeceği bilgiler içermektedir. Neredeyse her şehrin yüzlerce şer’iye sicili günümüze ulaşmasına rağmen Aksaray’a ait bugüne kadar yalnızca bir şer’iye sicili tespit edilebilmişti. Bu yeni keşfedilen şer’iye sicilinin ne kadar kıymetli olduğu aşikardır.