Tarih: 16.04.2021 00:03

AKSARAY MİLLETVEKİLİ AYHAN EREL?İN GENEL KURULDA TARIM VE ÇİFTÇİLER MAĞDUR

Facebook Twitter Linked-in

Patates ve soğanın üreticilerinin, elinden alınarak vatandaşa dağıtılmasından memnuniyet duyuklarını söyleyen Aksaray milletvekili Ayhan Erel, ancak tarım üreticilerinin mağduriyet yaşadıklarını belirterek,yaptığı genel kurul konuşmasında çiftçieri gündeme getirdi.

İyi Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel"Geçen sene 230 lira olan süt şimdi 280 lira. Dolaysıyla yemde yüzde 100 artış varken sütte yüzde 20 dolayında bir artış var. Vatandaş, çiftçi nereden bulacak, nasıl ödeyecek kara kara düşünmektedir."dediği Genel kuruldaki konuşmasında çiftçinin borcunun ana parasından faizlerin silinmesi gerektiğini savundu.

Erel konuşmasında" iki aydır meclis kürsüsünden  üreticinin elinde patatesin, soğanın çürümeye yüz tuttuğunu ve böyle giderse bir daha vatandaşın bu ürünleri ekmemekte kararlı olduğunu gücümüz yettiğince anlatmaya çalıştık, geç de olsa Sayın Cumhurbaşkanı konuya el atarak patates ve soğan üreticilerinin elinde kalan malları almaya karar vermiş. Biz bu bağlamda, geç kalmış da olsa, teşekkür etmekle birlikte ancak Toprak Mahsulleri Ofisinin vatandaşın elindeki patatesi seçerek alma yoluna gittiğini ama iki aydır bu sese, feryada kulak tıkayan siyasi iradenin de bunda sorumluluğunun olduğunu göz önüne alarak vatandaşın elinde ne kadar patates, soğan varsa bunların alınarak, gerekirse dereye dökülerek vatandaşın mağduriyetinin giderilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

    Yine, Türkiye`de tarım sadece soğandaki, patatesteki sıkıntıyla sınırlı değil, elma üreticisi de perişan hâlde, elmaları soğuk depolarda beklemekte, elma üreticilerinin kilo başı 30 kuruş destek talepleri var. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu üreticilerden 30 kuruşu esirgemeyeceğine kanaatimiz sonsuzdur.

    Yine -turizmden dolayı- lokantalar, oteller kapalı olduğu için üreticinin elinde nohut, fasulye de kalmış; bunlara da bir el atılması gerektiği kanaatindeyiz.

    Kamu alacağını kolay tahsil etmek için kanunlar çıkarırken vatandaşın niye bu kadar borç altına girdiği yolunda maalesef gerekli araştırmaları yapmadığı kanaatindeyiz. Çiftçilerimizin ocak ayı itibarıyla bankalara 143 milyar, Tarım Kredi Kooperatifine 12 milyar, piyasaya ise 50 milyar dolayında borcu var. Yasa sadece Tarım Kredi Kooperatiflerine çiftçilerin 12 milyar olan borcundan 1 milyar olanını yapılandırıyor. O da nasıl? Faizi 11`den 18`e çıkarıyor, yüzde 30 peşin istiyor, gerisini de "Üç ayda öde." diyor.

    Zaten çiftçi geçtiğimiz aylarda tarlaya gübre atmak zorundaydı. Gübreye baktığımızda gübre fiyatlarının geçen yıla göre yaklaşık yüzde 100 arttığını görmekteyiz ve 5 çeşit gübreye para yetiştirmek adına elinde ne varsa onlara harcadı, yine borçlandı. Bu sene dap gübre 4.600 lira, üre 3.700 lira; buna verecek parası yok, bunda da borç alarak ödedi, bu borçlarını ödemezken Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borcunu nereden, nasıl bulacak; bunun endişesi içerisinde. Yine, sütten de para kazanamıyor. Geçen sene 70 lira olan yem bu sene 130 liraya çıktı. Geçen sene 230 lira olan süt şimdi 280 lira. Dolaysıyla yemde yüzde 100 artış varken sütte yüzde 20 dolayında bir artış var. Vatandaş, çiftçi nereden bulacak, nasıl ödeyecek kara kara düşünmektedir. Çiftçinin, köylünün bizden istediği şudur: "Ana paradan faizi silin, ana parayı da tarım ürününün çeşidine göre mahsul sonuna bırakın, bunu da 5 eşit taksitte bizden alın." diyorlar. Böyle yapmazsanız borcu ödeyemeyiz, bankaya rehinli traktörümüz, bankaya ipotekli tarlamız elimizden gider, üretimden çekiliriz; üretimden çekilince de Türkiye bu yükün altından kalkamaz diye feryat ediyorlar.

 Yine, vatandaşın bir talebi daha var, geçen sefer de buradan dillendirmiştik: Üretimde kalmak, köyden kente göçün engellenmesi adına İYİ PARTİ Erzurum Milletvekili Sayın Naci Cinisli`nin bir kanun teklifi vardı; her köyde, her tarımla uğraşan ailede bir kadının sigortalı olarak sayılmasını ve sigorta primlerinin de devlet tarafından yatırılmasını, böylece vatandaşın köyde kalmasını ve üretime devam etmesinin sağlanacağını söylemiştik ama maalesef toplum yararına, millet yararına olan bu teklifimiz gündeme bile alınmamıştır.

 Ben yine buradan daha önce seslendiğim gibi bir kez daha seslenmek istiyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Türk milletinin iradesinin temsil edildiği yer. Biz burada millet adına, milleti mutlu edecek, milletin kafasını yastığa koyduğunda rahat uyuyabileceği düzenlemeleri getirmek, bunları uygulamaya koymak zorundayız ama üç yıla yakındır ben burada Türk milletinin yararına, Türk milletini rahat uyutacak, ona nefes aldıracak düzenlemelerin olmadığını üzülerek söylüyorum. Vatandaş, Türkiye Büyük Millet Meclisinden kendine faydalı olacak, kendinin yararına olacak ve milletin meclisi olduğunu gösterecek kanunların çıkarılmasını bekliyor,"deedi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —