Eski Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ve İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Eşref Fakıbaba, Çiftçilerin sorunlarını yerinde dinledi. Fakıbaba ve Yaldır, tarım sektöründe yaşanan sıkıntıları ele alarak çözüm önerilerini paylaştı
Eski Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ve İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Eşref Fakıbaba, 17 Ağustos Cumartesi günü Aksaray’da bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretlerde, Fakıbaba’ya İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır eşlik etti. Ziyaretin ilk durağı, Adana yolu Armutlu köyü sapağında Aksaraylı çiftçilerle gerçekleştirilen basın açıklaması oldu. Çiftçilerin sorunlarını yerinde dinleyen Fakıbaba ve Yaldır, tarım sektöründe yaşanan sıkıntıları ele alarak çözüm önerilerini paylaştılar.
Çiftçilerin Sıkıntıları Gündemde
Yapılan basın açıklamasında, İYİ Parti Milletvekili Turan Yaldır, hükümetin tarım politikalarına sert eleştirilerde bulundu. Yaldır, çiftçilerin yaşadığı ekonomik zorlukları dile getirerek, “Mazot, gübre, ilaç, elektri
k ve tohum gibi tarımın belkemiği olan girdilerde yaşanan aşırı artışlar, çiftçilerimizi zor durumda bırakıyor. Hükümet, Türk çiftçisinin sırtında açtığı yaraları her geçen gün büyütüyor” dedi.
Çiftçilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Yaldır, hükümetin yanlış ekonomi politikalarının bedelini çiftçilerin ödediğini belirtti. Çiftçilerin, girdi maliyetlerindeki artışlar nedeniyle üretim yapamaz hale geldiğini ifade eden Yaldır, “Bu memleketin gerçek sahipleri olan çiftçilerimiz, hükümetin yanlış politikaları nedeniyle adeta zulüm görüyor” şeklinde konuştu.
Mevsimlik İşçilerin Ziyareti
Fakıbaba ve Yaldır, basın açıklamasının ardından bölgedeki mevsimlik işçilerin yaşam koşullarını yerinde incelemek için çadırlarına ziyaretlerde bulundu. İşçilerin yaşam koşullarını birinci ağızdan dinleyen heyet, sorunların çözümü için gerekli adımların atılması gerektiğini vurguladı.
Yerel Yönetimlere Ziyaret
Haberimiz yayına girdiği saatlerde İYİ Parti programı devam ediyordu. Program dahilinde, Fakıbaba ve Yaldır, Yeşilova ve Yeşiltepe belediyelerine de hayırlı olsun ziyaretlerinde bulunacaklar. Bu ziyaretlerde, bölgenin sorunları ve ihtiyaçları yerel yönetimlerle birlikte değerlendirilecek. Ayrıca Eskil ilçesine de bir ziyaret gerçekleştirilerek, ilçenin tarımsal sorunları ele alınacak.
Çözüm Önerileri
Yaldır, konuşmasında tarım sektöründeki sorunların çözümüne dair öneriler de sundu. Özellikle tarımsal sulama projelerinin geliştirilmesi, kooperatifçiliğin yaygınlaştırılması, tarımsal Ar-Ge projelerinin teşvik edilmesi ve çiftçilerin desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Yaldır, “Türk tarımının kaderi, iş bilmez yöneticilerin ve birkaç baronun eline terk edilemez. Çiftçilerimiz üretimi bırakırsa, bu ülke aç kalır” dedi.
İyi Parti Aksaray Milletvekili Turan yaldır Armutlu kasabası çiftçilerinin protesto için yaptıkları basın toplantısında yaptığı konuşmada "Bugün 17 Ağustos büyük Marmara depreminin 25. yılı.
Depremlerde hayatlarını kaybeden vatandaşımızı rahmetle anıyorum.
Mekanları cennet olsun.
25 yıl önce yaşanan deprem felaketinin yaraları bir şekilde sarılabildi ama hükümetin Türk çiftçisinin sırtında açtığı yaralar her geçen gün büyümeye ve kanamaya devam ediyor.
Bugün burada, alın teriyle toprağı işleyen, memleketin gerçek sahipleri olan ama hükümetin yanlış politikalarıyla adeta zulüm gören çiftçilerimizin yanında olmak için toplandık.
Meclis kürsüsünde defalarca çiftçilerimizin sorunlarını dile getirdik, tarım bakanına çiftçilerimizin sorunları ile ilgili bir çok soru önergesi verdik ama çiftçilerimizin dertlerine karşı 3 maymunu oynayan bir hükümet ile karşı karşıya olduğumuz için çiftçilerimiz adına talep ettiğimiz hiçbir şey yerine getirilmedi.
Kürsüden sesimizi duymayanlara şimdi de çiftçilerizin yanından sesleniyoruz.
Ağır ekonomik yükler altında ezilen, emeklerinin karşılığını alamayan çiftçilerimizin sesini daha fazla duymazdan gelemezsiniz!
Bir yıl kuraklığın derdini çeken üreticilerimiz
Diğer yıl dolu afetini çekiyor
Bir yıl tmonun zulmünü yaşayan çiftçimiz
Diğer yıl taban fiyat eziyetini çekiyor
Bir yıl rokelte düşüşünü yaşayan çiftçimiz
Diğer yıl girdi maliyetlerinin altında eziliyor.
Geçtiğimiz son 1 yılda Mazot, gübre, ilaç elektirik ve tohum gibi tarımın belkemiği olan girdilerde ortalama yüzde 100 ü aşan artışlar yaşandı.
Bu artışlar, zaten geçim derdinde olan çiftçimizi daha da çıkmaza soktu. Peki, bu artışlar neden oluyor? Neden çiftçimiz her geçen gün daha fazla borçlanıyor, daha fazla zorluk çekiyor?
Hükümetin bu kadar acı çeken çiftçimizi unutması kabul edilemez bir durumdur.
Yanlış ekonomi politikalarının bedelini çok ağır ödeyen çiftçimiz
devamındada üreticilerimizin emeğini hiçe sayarak, yanlış politikalarla tarımı bitirme noktasına getirmiştir.
İthalata dayalı tarım politikaları ile kendi çiftçisini zora sokan bu anlayışla nereye varacağız?
Bu memleketin geleceğini ithalatla, dışa bağımlılıkla mı kurtaracaksınız? Çiftçimizin sırtına binen bu ağır yükleri görmezden gelmek, memleketi açlığa ve sefalete sürüklemek demektir. Bugün burada, sadece çiftçilerimizin değil, tüm milletimizin hakkını savunuyoruz. Bu milletin ekmeğiyle oynamaya kimsenin hakkı yok!
Çiftçilerimiz aç kalırsa, bu ülke aç kalır!
Çiftçilerimiz toprağa küserse bu millet aç kalır.
Türk tarımının kaderi iş bilmez yöneticilerin ve 3 5 baronun eline terk edilemez.
Çiftçi tarladaki patatesini satamıyor, ama emekli taneyle patates alıyor. Bunun sebebi yanlış tarım politikasından başka bir şey değil..
Aksaraylı çiftçilerimiz Artık yeter! diyor.
Bu milletin, bu toprağın gerçek sahipleri olan çiftçilerimize daha ne kadar sırt çevireceksiniz? Mazot zamlanmış, gübre el yakıyor,
ama siz hâlâ kör ve sağır kalıyorsunuz! Çiftçimizin boğazına kadar borca battığı bu günlerde, onları kendi kaderlerine terk etmek, bu ülkenin geleceğini ateşe atmaktır!
Bizler gerek Gazi Meclisimizin kürsüsünden sizlerin haklarını savunarak, gerek bugun burada olduğu gibi sizlerin yanında durarak buna müsade etmeyeceğiz!
Değerli basın mensupları, çiftçilerimizin neden şu an tarlalarında ya da hayvanların başında değil de burada güneşin altında toplandıklarını daha iyi anlatabilmek için sizlerle bazı rakamları paylaşmak istiyorum.
Sene 2021 Buğday taban fiyatı 2.250 TL
Mazot litre fiyatı -6.73 tl
Üre gübresi fiyatı 2.620 TL
Sene 2024 buğday taban fiyatı 9250 TL ki bu fiyata bir çok üreticimiz satamadı.
mazot litre fiyatı 45 tl
Üre gübresinin fiyatı ise 14.000 TL
Yani sadece 3 yıl önce neredeyse 1 kilo buğday satıp 1 kilo üre alabilen çiftçi şimdi 2 kilo buğday satıp ancak bir kilo üre alabilir
Yine 3 yıl önce 3 kg buğday satıp 1 litre mazot alabilen çiftçimiz şimdi 5 kg buğday satıp 1 litre mazot alabilir hale geldi.
Aynı şekilde 2021 yılında 3150 lira olan DAP gübresinin tonu şimdi 22.500 TL. Bu %700 den fazla zam demek.
3 yıl önce 3 kilo buğday satıp 2 kilo Dap gübresi alan çiftçilerimiz şimdi 2 kilo Dap gübresi satmak için 6 - 7 kilo buğday satmak zorunda.
Danelik mısır tohumu fiyatı 650 liradan 4500 liralara çıkmışken,
Ulusal süt konseyi tarafından Çiğ süt taban fiyatı 14.65 TL açıklanmasına rağmen 12-13 tl arasında hatır gönülle zorla satılmakta ve süt sudan dahi ucuz hale gelmişken,
Üreticilerimiz nasıl ayakta kalacak sorarım sizlere.
Sığınmacılarla birlikte yaklaşık 100 Milyon nüfusa sahip Ülkemizin gıda ihtiyacını karşılamak, 50 milyon turisti beslemek Türk Çiftçisinin elbette boynunun borcudur.
Ancak, kendisini bu kadar değersiz ve sahipsiz hisseden çiftçilerimiz ya toprağa küser, üretimi bırakırsa?
Hükümet olarak mevzu oy istemek olunca en çok destek gördüğünüz, fakat mevzu sahip çıkmak olunca en çok ihmal ettiğiniz çiftçilerimiz ve tarım sektörüdür.
Gıda enflasyonuyla mücadele adı altında çiğ süt fiyatlarıda uzun bir süredir baskılanmaktadır.
Son yıllardaki Yüksek maliyet ve düşük çiğ süt fiyatı arasında sıkışan süt üreticileri, zarar ettiği gerekçesiyle gebe ineklerini dahi kesime göndermektedir.
Anası olmayanın danası olmaz ifadesinin gerçekliğini en acı haliyle yaşıyoruz.
Bugün raflardaki et ve süt ürünlerindeki fiyat pahalılığının temel sebebi son yıllardaki anaç varlığımızın erimesi yani kesime gitmesidir.
Hem besi hem de süt sığırı varlığımız azaldı; ahırlar boşalıyor
Hükümet soframızda yediğimiz ekmeği dahi ithal etmek istemiyorsa çiftçilerimizi desteklemeler ile korumalı, onların üretimi bırakmasının önüne geçmelidir.
İhtiyaç sahibi Çiftçilerimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifi'ne olan borçları faizsiz ertelenmeli ve sıfır faizli yeni kredi olanakları sağlanmalıdır.
Değerli üreticilerimiz,
Konuşmamı sonlandırırken Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi, aynı zamanda çiftçi bir Milletvekili olarak Hükümet ve bakanlık tarafından uygulanması için bazı önerilerimizi sizlerin aracılığı ile duyurmak ve paylaşmak istiyorum.
● Yer altı Suyu çekilmiş,verimi düşük, ekilmeyen ve kuraklık sebebiyle verim alınamayan araziler için Tarımsal Sulama Projeleleri geliştirilmeli
● Tarım ve hayvancılık alanlarında tıpkı Avrupa'daki başarılı örnekleri gibi kooperatifçilik yaygınlaştırılmalı
● Tigem işletmeleri bulunduğu şehirdeki üniversitelere devredilmeli ve böylelikle tarım ve hayvancılığın ar ge merkezi haline gelmesi sağlanmalı
● Stratejik bir alan olan hayvancılığı tarımın bir alt sektörü olmaktan çıkarıp, Hayvancılık Bakanlığı kurulmalı, böylece sektörün 5 - 10 - 20 ve 50 yıllık planlamaları yapılarak gelecekte dünyaya canlı hayvan satabilen bir milli hayvancılık planı inşa edilmeli.
● Hayvancılıkta milli tohum ve aşı çalışmalarına öncelik ve destek verilmeli
● Tarımsal Ar-Ge ve Ür-Ge projeleri teşvik edilmeli
● Milli ve kaliteli tohum üretim seferberliği başlatılmalı
● Tarımsal akademik araştırmalara destekler artırılmalı
● Akıllı tarım uygulamaları ve tarım teknolojileri yaygınlaştırılmalı
● Vatandaşlarımızın sağlığını riske atan gıda terörününün caydırıcı tedbirlerle önüne geçilmeli
● Tarimsal krediler amacına uygun olarak artırılmalı
● Tarımda kalifiye ve ara eleman ihtiyacını karşılayacak tarımsal meslek liseleri açılmalı
● Üretim planlaması yapılarak Bölgesel ürün ekimine geçilmeli
● Yeni hal yasasının çıkartılmasıyla tarla - market fiyat uçurumun önüne geçilmeli
● Toplulaştırmayla ilgili sorunlar arazi sahipleri mağdur edilmeden adil bir şekilde çözülmeli
● Tarım ürünlerinde taban fiyat sezon öncesi açıklanmalı
● Çiftçinin emeği enflasyon baskılamaya kurban edilmemeli ve makul taban fiyatlar açıklanmalı
● Akaryakıt, elektrik, tohum ve gübre gibi tarımsal girdi maliyetlerinde KDV ve ÖTV gibi vergiler kaldırılmalı
● Memlekette af görmeyen tek alan çiftçilerimizin Ruhsatsız Kuyuları olup bir kereye mahsus ruhsat affı çıkarılmalı"şeklinde konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.