Ülkenin lokomotifi olan Türk iş dünyasının temsilcisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde başlatılan ‘El Verin, Ev Yapalım’ kampanyası başlatılmıştı. Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depremde 50 binden fazla can kaybımız, 110 binden fazla yaralımız oldu. acımız çok büyük. Bölgede yaşayan insanlarımızın acılarını bir nebze de olsun paylaşabilmek adına, hayatlarını kolaylaştırmak için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından Aksaray Ticaret Borsası ve diğer oda ve borsalar olarak bugüne kadar 6 uçak, 7 gemi, 4 bin 157 adet tır, 725 kamyon yardım malzemesi ile 5 bin 699 çadır, bin 418 konteyner, 551 adet iş makinesi ve mobil vincin bölgeye sevkini sağlamada katkıda bulunduk. Geçici barınma imkanları sağlamak üzere yaklaşık 6 bin adet çadır, 3 bin 870 konteyner temin ederek bölgede olmalarını gerçekleştirdik. 24 noktada yemek mutfağı kurarak 3 buçuk milyon kişiye sıcak yemek dağıtımı gerçekleştirdik. Halen bölgede kurulu olan 5 çadırda iftar ve sahur dahil olmak üzere 4 öğün sıcak yemek sunmaya devam ediyoruz. Öte yandan şimdilik bir milyar bütçe ayırarak yaklaşık 105 ila 110 metrekare civarında 850 adet kalıcı konut yapımına bugün itibari ile başlıyoruz. Buradan Türk iş dünyasına, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başta olmak üzere TOBB mensuplarına, borsa üyelerimize ve yüce Türk milletine yürekten teşekkür ediyorum. Bir tuğla da siz verirseniz diyerek başlattığımız ‘El verin, ev verelim’ projemizde inşallah o tuğlalar artarak deprem bölgesinde yığınlar halinde depremzede vatandaşlarımıza katkı sunacaktır. Bölgemizin ticareti, gelişimi ve normalleşmesi bakımından çok önem verdiğimiz bu projeye iş dünyası, sivil toplum örgütleri, vatandaş ile güç birlikteliğinde bu felaketin altından kalkacağız. Bize bugüne kadar destek olan herkese teşekkür ediyorum. Bundan sonra da yardımların devam etmesini özellikle rica ediyorum.
Deprem ve ramazanla unutulmaya yüz tutan 24 Mart 2023 tarihinde Danimarka’da gerçekleşen kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e ve şanlı Türk bayrağımıza karşı yapılan aşağılık saldırıları şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Nefret suçu teşkil eden bu alçak eyleme ifade özgürlüğü adı altında izin verilmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Maalesef Avrupa’da her geçen gün daha da endişe verecek fesatça saldırıların devam edeceği gözleniyor. Avrupa’daki makamların ve yetkililerin bu nefret suçunun failleri hakkında işlemler yapmaya, toplumsal huzuru hedef alan bu tür provokasyonların önlenmesini ve tedbirlerin alınmasını diliyoruz.