Konya Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk, Marmara Sanayi Bölgesi'nin Orta Anadolu'ya taşınmasının artık bir ekonomik gereklilik değil, bir milli güvenlik ve beka meselesi olduğunu vurguladı. Başkan Öztürk, Aksaray, Ankara, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde ve Yozgat illerinin bu büyük stratejik dönüşümde kilit rol üstleneceğini belirtti.
Konya Ticaret Odası'nın (KTO) Nisan Ayı Meclis Toplantısı yoğun gündemle gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Ahmet Arıcı'nın açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda, gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından KTO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk güncel ekonomik gelişmelere ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Öztürk, merkez üssü Marmara Denizi olan ve İstanbul başta olmak üzere çevre illerde de hissedilen 6,2 şiddetindeki deprem nedeniyle geçmiş olsun dileklerini iletti. Depremin ülke gerçeklerinden biri olduğuna dikkat çeken Öztürk, afetlere karşı tüm şehirlerin dirençli hale getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Öztürk konuşmasında, Marmara Sanayi Bölgesi'nin taşıdığı hayati risklere dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Biz bu konuyu sadece ekonomik bir mesele olarak değil, doğrudan Türkiye'nin milli güvenlik ve beka sorunu olarak değerlendiriyoruz. Marmara Sanayi Bölgesi, Türkiye ekonomisinin yarısını oluşturuyor. Ancak bu bölge, doğal afetler başta olmak üzere çeşitli risklere karşı son derece kırılgan. Eğer bu riskler gerçekleşirse, sadece ekonomik kayıp değil, milli güvenliğimiz de ağır bir tehdit altına girecek."
Öztürk, KOSAM (Kalkınma Odaklı Stratejik Araştırmalar Merkezi) tarafından hazırlanan detaylı rapora da atıfta bulunarak, Marmara Sanayi Bölgesi'ndeki İstanbul, Kocaeli ve Bursa gibi illerde yer alan sanayi tesislerinin Aksaray, Ankara, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde ve Yozgat illerine taşınmasının gerekliliğini vurguladı.
"Alt yapının güçlendirilmesi, lojistik bağlantıların kurulması ve üretim tesislerinin Orta Anadolu'ya kaydırılması, Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını artıracaktır. Bu stratejik adım, aynı zamanda bölgesel kalkınmaya da büyük ivme kazandıracaktır."
Başkan Öztürk ayrıca son dönemde yaşanan don felaketi nedeniyle üreticilerin ciddi zararlar gördüğünü hatırlattı. Üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak adına tarımsal desteklerin artırılması gerektiğine işaret eden Öztürk, üreticilerin yanında olunmasının, tarımsal üretim ve gıda güvenliği için kritik önemde olduğunu söyledi.
Öztürk konuşmasında küresel ekonomik gelişmelere de değindi. ABD ile Çin arasındaki "tarife savaşları"nın dünya ticaretine etkilerini analiz eden Öztürk, şöyle konuştu:
"ABD’nin Çin, Vietnam, Tayvan, Güney Kore ve Japonya gibi ülkelere uyguladığı vergi tarifeleri dünya ticaretini olumsuz etkiliyor. Türkiye'ye karşı da bazı sektörlerde yüzde 10 oranında ek vergiler getirildi. Çelik, alüminyum, bakır ve otomotiv parça sektörlerinde ise yüzde 25 vergi devam ediyor. Bu süreç, küresel ticarette belirsizliklerin artmasına ve yatırımların yavaşlamasına neden oluyor. Dünya ticaretinde yüzde 20'ye varan bir daralma bekleniyor ve ülkemiz de bu gelişmelerden doğrudan etkilenecektir."
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.