Tarih: 27.12.2024 13:55

MEHMET AKİF VATANINI HESAPSIZ SEVDİ

Facebook Twitter Linked-in



ASÜ Konferans Salonu’nda düzenlenen anma programının açılışında selamlama konuşması
yapan ASÜ Kariyer Merkez Müdürü Öğretim Görevlisi Seyfullah Gümüşok, öğrencilerin
kariyerlerine katkı sağlayacak birçok organizasyon düzenlediklerini bu konferansın da milli
şairimizin karakter ve kariyeri üzerine olmasının önem taşıdığına dikkat çekti. Gümüşok, 20-
21 Şubat 2025 tarihinde de paydaş üniversite olarak İKAF’25 Kariyer Fuarı için 500 öğrenci
ile birlikte Konya’da olacaklarını dile getirdi.
- Her Zaman Vatanına Ve Milletine Sadık Kaldı -
Konferansa konuşmacı olarak katılan KTO-Karatay Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Caner Arabacı, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un uğradığı haksızlıklara
rağmen hayatı boyunca devletine ve milletine her zaman sadık kaldığını söyledi. Akif’in
ömrünün sonuna kadar milli duruşundan ve karakterinden hiçbir zaman taviz vermediğinin
altını çizen Prof.Dr. Arabacı, “Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy yaklaşık 11 yıl boyunca
Mısır’da yaşadı. Bazı yazarlar, Akif’e ‘seni mağdur ettiler, senin vekilliğini ve emekli maaşını
elinden aldılar. Türkiye’nin yöneticilerinin aleyhine bir şeyler yaz’ demelerine rağmen onların
bu taleplerine kulak asmamıştır. Akif o dönemin yönetimiyle ters düşse bile onlar aleyhine en
küçük konuşması ve açıklaması olmamıştır. Hâlbuki onlarla aynı fikirde değildi ve onlardan
zarar görmüştür. Günümüzde en küçük olumsuzluk ve mağduriyet yaşadığı zaman vatanını,
milletini satan insanlar görüyoruz. Akif en zor zamanlarında ülkesinin ve milletinin yanında
olmuştur ve vatanını hesapsız sevmiştir. Bu yüzden Akif duruşu bambaşka bir duruştu” dedi.
- Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın! -
Mehmet Akif Ersoy’un ömrünün son günlerinde yaşadığı Mısır Apartmanı’nda Feridun
Kandemir isimli gazeteciye röportaj verdiğini hatırlatan ve bu röportajda tarihe geçecek bir
açıklamada bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Arabacı, o hatıratı şu şekilde anlattı: “Akif
ömrünün son zamanlarında yaşadığı rahatsızlıktan dolayı çok bitkin düşmüştü. Gazeteci
Kandemir, Akif’e ‘Üstad İstiklal Marşı’nı sen yazdın ama Türkiye’de bu marşı değiştirmek
istiyorlar. Ne diyorsun bu duruma der?’ diye sorar. Akif duruşu orada belli olur. Yatağından
doğrulur; ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. Onu şimdi ben de yazamam’
der. O günlerin atmosferinde İstiklal Marşı yazılmıştır.”
- Hakkında En Çok Eser Yazılan Kişi Oldu -
Mehmet Akif’in kıymetinin vefatından sonra daha çok anlaşıldığının altını çizen Prof. Dr.
Arabacı, şunları kaydetti: “Mehmet Akif Ersoy, 27 Aralık 1936 tarihinde vefat etti. Cenazesi
çıplak tabutta Beyazıt Meydanı’nda bir caminin önüne konulur. Üniversite öğrencileri kim
olduğunu merak eder. Cenazenin Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy olduğunu öğrenince
koşarak bir bayrak getirirler. Tabutunu bayrakla örterler. Cenazeye sahip çıkarlar. 10 bin
civarında genç Akif’i son yolculuğuna uğurlar. Gençler arasında para toplar ve mezarını
yaptırıyor. Her sene anmaya başlarlar. Zamanla Akif’i ananlar çoğalır. Türkiye’nin hakkında
en çok eser yazılan kişisi olur ve Akif böylece ölümsüzleşmiştir.”

- Akif’in Hayalini Gençlerimiz Gerçekleştirmeli -
“Akif’i ölümsüzleştiren nedir?” sorusunu da cevaplandıran Prof. Dr. Arabacı, “Akif’i
ölümsüzleştiren zor şartlarda vatanına sahip çıkan, değerlerine sahip çıkan ahlak abidesi bir
duruşu olan bir aydınımız olmasıdır” dedi. Akif’in gerçekleştirmek istediği üç önemli
hayalinin olduğunu ve fakat bunları gerçekleştirmeye ömrünün yetmediğini kaydeden Prof.
Dr. Arabacı, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Milli şairimiz Mehmet Akif’in de özlemleri
olmuştur. Asım’ın neslini çok özler. Yerli değerlerle donanmış, Batı’nın ilmini ve tekniğini
alan bir gençlik özler. Safahat’ın yedi kitabından bir Asım’dır. Ölmeseydi ikinci bir Asım
kitabı daha yazacaktı. İstiklal Harbini yazacaktı. İstiklal Harbi’nin gizli kahramanlarını
yazmayı çok istiyordu. İstiklal Harbi’nde müthiş kadın kahramanlarımız var. Prizrenli Ayşe
Çavuş, Fatma Seher, Adanalı Rahime Hatun, Şerife Bacı bunlardan sadece bazıları. Akif
bunları yazmayı çok istiyordu. İslam’ın ilk devri kahramanlarını da yazmayı çok istiyordu. Bu
üç düşüncesini de gerçekleştirmeye ömrü yetmedi. Akif’in yapamadıklarını yapmak siz
gençlerimizin üzerine vazifedir. Vatana sahip çıkmak, ülkeyi kalkındıracak bilimsel
düşünceyi geliştirmek gençlerimizin en büyük görevi olmalıdır.” Konferansın ardından ASÜ
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Köse, Prof. Dr. Caner Arabacı’ya günün anısına hediye
takdiminde bulundu.

 

 

 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —