Aksaray’ın Eskil ilçesinde 8 yıl boyunca İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapan ve geçtiğimiz hafta görevinden alınarak öğretmenliğe atanan İbrahim Kılıçer’in 3 Kasım 2025’te evinde ölü bulunmasının ardından tartışmalar büyüyor. Yaşanan süreç, eğitim camiası kadar siyasetin de gündemine oturdu.

Ortaya atılan iddialarda, Kılıçer’in görevden alınmadan kısa süre önce yerel yönetimle anlaşmazlık yaşadığı, idari ve siyasi baskılara maruz kaldığı, görev değişikliğinin kendisinde derin bir ruhsal çöküntüye neden olduğu öne sürüldü. Kılıçer’in ölümü, bireysel bir trajedi olmanın ötesine taşınarak eğitim yöneticileri üzerindeki baskıları ve liyakat tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, uzun yıllardır ilçede eğitim hizmetlerinin geliştirilmesi için yoğun çaba gösteren Kılıçer’in özellikle son dönemde yerel idarelerle yaşadığı fikir ayrılıkları nedeniyle görevten alındığı iddia edildi. Bu durum, eğitim yöneticilerinin görevlerini yerine getirirken yerel siyasi baskılara ve kişisel hesaplaşmalara maruz kalıp kalmadığı sorusunu gündeme taşıdı.

Olayın ardından siyasi kanattan da önemli bir adım geldi. Aksaray Milletvekili Turan Yaldır, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kapsamlı bir soru önergesi sundu. Yaldır, Kılıçer’in görevden alınma gerekçesinin açıklanmasını, yerel siyasi aktörlerin sürece müdahalesi olup olmadığının ortaya konmasını ve Türkiye genelinde benzer uygulamaların incelenmesini talep etti.

Soru önergesinde şu kritik başlıklar öne çıktı:

– İbrahim Kılıçer’in hangi gerekçelerle görevden alındığı,
– İlçe milli eğitim müdürlerinin görevden alındıktan sonra öğretmenlik kadrosuna geçirilmesinin mevzuata uygunluğu,
– Görevden alma kararlarına siyasi yönlendirmelerin etkisi olup olmadığı,
– 31 Mart yerel seçimlerinden sonra kaç milli eğitim müdürünün benzer şekilde görev değişikliğine uğradığı,
– Eğitim yöneticilerine yönelik yerel siyasi baskı iddialarının Bakanlığa ulaşıp ulaşmadığı,
– Liyakat dışı görevden almaları önleyecek denetim mekanizmalarının varlığı.

Yaldır, Kılıçer’in ölümünün yalnızca kişisel bir dram olmadığını, kamu vicdanının bu olayın aydınlatılmasını beklediğini vurguladı. Eğitim yöneticilerinin siyasi güçlerden bağımsız çalışmasının güvence altına alınması gerektiğini belirten Yaldır, benzer trajedilerin yaşanmaması için sürecin şeffaf bir şekilde açıklanmasının zorunluluğuna dikkat çekti.

Aksaray’da başlayan tartışma kısa sürede ülke geneline yayılırken, gözler şimdi Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gelecek resmi açıklamaya çevrildi. Eğitim camiası ve kamuoyu, hem Kılıçer’in ölümü ile ilgili sürecin hem de görevden almaların gerekçelerinin ayrıntılı olarak ortaya konmasını bekliyor.