Aksaray'da seçimlerin ardından, basının tavrında gözle görülür bir değişim yaşandı. Seçimlerden altı ay öncesine kadar Belediye Başkanı Evren Dinçer’e karşı cephe alan pek çok basın mensubu, seçimlere yakın bir zamanda Dinçer’i desteklemeye başlamıştı. Kendi sosyal medya hesaplarımdan da bu duruma değinmiş ve "Bir gün hepiniz yanımda olacaksınız" demiştim. Nitekim dediğim de oldu ve seçim öncesinde herkes Dinçer’in taraftarı olarak karşımıza çıktı.Ancak son üç aydır sosyal medyadan uzak kalmam ve annemin hastalığı ile vefatı nedeniyle gündemi takip edememem, beni birçok şeyden habersiz bıraktı. Geri döndüğümde ise basının tavrının yeniden değiştiğini fark ettim. Hükümetin tasarruf tedbirleri doğrultusunda belediyelerin reklam harcamalarının kısıtlanması, basın mensuplarının bekledikleri reklam gelirlerini alamamalarına yol açtı. Bu durumda, Evren Dinçer’e olan destek bir anda eleştiriye dönüştü.Bu noktada bir durup düşünmek gerekiyor: Basın gerçekten tarafsız mı? Yoksa çıkarlarına göre mi şekilleniyor? Elbette basın tarafsız olmalı, fakat bu tarafsızlık, çıkar meselesine ters düşünce de bozulmamalı. Belediyenin ve Belediye Başkanı Evren Dinçer’in eksikliklerini ve hatalarını yazmak, kamuoyunu bilgilendirmek açısından elzemdir. Ancak bu eleştirilerin çıkar ilişkileri yüzünden yapılması, basının güvenilirliğini zedeler.Son dönemde dikkatimi çeken bir başka olay ise Belediye Başkanı Evren Dinçer’in katıldığı programlarda protokolde yer almaması ve isminin davetiyelerde geçmemesi oldu. Ticaret Borsası’nın yayınladığı bir programda, Dinçer’in isminin davetiyede yer almaması oldukça dikkat çekiciydi. Bu durum, Aksaray Valiliği tarafından hazırlanan davetiyelerde de gözlemleniyor. Belediye Başkanı Evren Dinçer’e karşı toplu bir hareket mi var sorusunu sormadan edemiyorum.Bu tür durumlar karşısında objektif ve tarafsız kalmak her zamankinden daha önemlidir. Eleştiriler yapılmalı, fakat bu eleştiriler çıkar ilişkileri nedeniyle yapılmamalıdır. Belediyenin reklam vermemesi, eleştirilerin artmasına neden olmamalı. Belediye Başkanı Evren Dinçer’in de protokolde ve davetiyelerde hak ettiği yeri alması gerektiğini düşünüyorum. Bu tür olaylar, şeffaflık ve dürüstlük ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir.Sonuç olarak, basın mensuplarının çıkarlarına göre değil, halkın gerçeklerini yansıtacak şekilde davranmaları gerektiğine inanıyorum. Belediyenin ve Belediye Başkanı Evren Dinçer’in çalışmalarını, olumlu ve olumsuz yönleriyle ele almak, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından önemlidir. Eleştiriler yapılmalı, fakat bu eleştiriler çıkar ilişkileri nedeniyle yapılmamalıdır.Şeffaflık ve dürüstlük ilkelerine sadık kalarak, Aksaray'ın geleceği için doğru bilgileri sunmak basının asli görevidir. Bu doğrultuda, basının rolünü hakkıyla yerine getirmesi, hem kamuoyunun hem de yöneticilerin faydasına olacaktır.