Asıls...

Ellerinde belge olmadan, sadece Kanıt olmadan suyu bulandırıp, çamur at izi kalsın dediler….


ÇUVALDIZ (Ayşe ALP)



Asılsız İddialarla Suyu Bulandıranlar, Belgelerle Yüzleşmeye Gelince Sustular!

Son günlerde Aksaray’da bazı kişiler, hiçbir belgeye dayanmayan asılsız iddialarla ortalığı karıştırdı. Ellerinde ne bir belge ne de bir kanıt olmadan, sadece iftira atarak kamuoyunu yanıltmaya çalıştılar. Yerel bir televizyon kanalına çıkarak, ağızlarına geleni söylediler. Ancak, iş kanıt sunmaya gelince, dut yemiş bülbüle döndüler. İftira at izi kalsın mantığıyla hareket eden bu kişiler, belgelerle yüzleşme cesaretini gösteremediler.

Köşeye Sıkışanların Sessizliği

Asılsız iddialarla Aksaray Belediyesi ve ASÜ Rektörü Dr. Alpay Arıbaş’ı hedef alan bu kişiler, gerçekler ortaya çıktığında sessizliğe büründü. Özellikle Aksaray Belediyesi’nin meclis toplantısında oy çokluğuyla kabul edilen 800 bin metrekarelik alan ve giriş kapısı imar tadilat projesini bahane ederek, yalanlarını üç katına çıkardılar. Sözde “1 milyon 800 bin metrekare” diyerek, halkı yanıltmaya çalıştılar. Ancak, bu milletin onların yalanlarına kanmayacağı aşikâr.

Amaç Reklam Geliri mi?

İddiaların altında yatan gerçek amaç ise çok açık: Tasarruf tedbirleri kapsamında basına reklam ilanı verilmesini durduran Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer’e gözdağı vermek ve reklam kaynaklarını tekrar açtırmak. Kendi çıkarları uğruna Aksaray halkını yanıltan bu kişiler, Belediye Başkanı’na baskı kurmaya çalışıyor. Ancak eminim ki, Dinçer bu baskılara boyun eğmeyecek ve doğru bildiğinden şaşmayacak.

ASÜ Rektörü’ne Yapılan Haksızlık

ASÜ Rektörü Dr. Alpay Arıbaş’a yapılan haksızlık ise ayrı bir boyutta. Pozisyona uygun olmayan kişileri işe almadığı için hedef alınan Arıbaş, doğru bildiğini yapmaya devam ediyor. Ancak, ne yazık ki bu durum bazı kişilerin işine gelmiyor. İstedikleri kişiler işe alınmayınca, asılsız iftiralarla Arıbaş’ı yıpratmaya çalışıyorlar. Bu kişilerin amacı, kendi çıkarlarını korumak, ancak bunu yaparken halkı yanıltmaktan çekinmiyorlar.

Medyanın Güvenilirliğini Zedeleyenler

Yalan ve iftiralarla kurgulanmış bu oyun, ne yazık ki medyanın da güvenilirliğini zedeliyor. Gerçek gazetecilik ilkelerine uygun davranmayan bazı medya mensupları, halkı yanıltarak mesleğin itibarını zedelemektedir. Ancak, bu oyuna karşı sessiz kalmayacağım. Yalan ve iftiralara dayalı haberlerle halkı yanıltmaya çalışan bu kişilere karşı mücadele edeceğim.

Son Söz: Gerçeklerin Üstü Kapanamaz

Yapılan tüm bu iftiraların ve yalanların, er ya da geç belgelerle çürütüleceği aşikâr. Aksaray halkı, kimin doğruyu söylediğini, kimin yalanlarla ortalığı bulandırmaya çalıştığını görecek. İftira atarak, suyu bulandırmaya çalışanlar, günün sonunda yüzleşmek zorunda kalacakları gerçeklerle karşı karşıya kalacaklar. Aksaray’ın ve ASÜ’nün itibarını zedelemeye çalışanlara karşı sessiz kalmayacağım ve bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğim.

Siyasi Hesaplar ve Medya Oyunları: Sessiz Kalanlar, Soru İşaretleri ve Gerçekler

Son zamanlarda yaşanan gelişmeler, bazı siyasi figürlerin ve medya mensuplarının nasıl bir oyun içinde olduğunu gözler önüne seriyor. Resul Karaüzüm’ün basın toplantısı yapması, siyasi ikbal ve hedeflerin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Ali Abbas Ertürk’ün durumu ise daha karmaşık; CHP’de yönetici konumunda bir siyasetçi olarak, önce vekillikten oldu, ardından partisi Aksaray’da Evren Dinçer karşısında kaybetti. Şimdi ise gündeme düşen bir haber üzerinden durum değerlendirmesi yaparak muhalefet partisi kimliğiyle açıklamalar yapıyor.

Ancak asıl düşündürücü olan, iktidar partisi milletvekilleri ve Cumhur İttifakı üyesi MHP’nin milletvekilinin, bu konuda sessiz kalmaları. 

Her şeye açıklama yaparken, bu kadar önemli bir konuda tek bir satır bile yazmamaları, tek bir cümle dahi kurmamaları, insanların kafasında büyük soru işaretleri oluşturuyor. Hele ki, işin içine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu, Okçular Vakfı Başkanı Bilal Erdoğan’ın adı karışmasına rağmen, bu sessizlik daha da dikkat çekici hale geliyor.

Milletvekilleri susmayı tercih ediyor, ama ben etmeyeceğim. 

Yalanlar ve iftiralar üzerine kurgulanmış, başrolünde bazı medya mensuplarının olduğu bu asılsız haberler nedeniyle, tüm basın camiasının lekelenmesine izin vermeyeceğim. Medyanın güvenilirliğini zedeleyen bu tür oyunları görmezden gelmek, mesleğin itibarını yerle bir eder. Bu duruma müsaade etmeyeceğim.

Daha önce belirttiğim gibi, ilgili yayını Cimer ve Bimer’e yolladım, konuyla ilgili bilgi ve belge istedim. Muhtemelen yakında bu talebime cevap verilecek. Sonrasında ise İletişim Bakanlığı’na başvurarak, yapılan haberlerin ve yayınların dezenformasyon olarak değerlendirilmesini isteyeceğim.

Bu süreçte iki önemli amaç güdüyorum: Birincisi, Aksaray Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer ve ASÜ Rektörü Dr. Alpay Arıbaş’a atılan iftiraların arkasındaki medya mensuplarını deşifre etmek. İkincisi ise, medya mensuplarının reklam ilan ve para kazançları uğruna insanları tehdit etmediğini, bu işin meslek ahlakına uygun davranmayan bazı kişilerin işi olduğunu ortaya çıkarmak.

Bu arada, Kanal 68 sahibi Fatih Batı’nın da televizyonunda yapılan yayınları gözden geçirmesini şiddetle tavsiye ederim. Çünkü bu tür yayınlar, medya etiğine ve doğruluk ilkelerine uymadığı gibi, toplumda da büyük bir güvensizlik yaratıyor.

Sonuç olarak, sessiz kalmayacağım, gerçeklerin ortaya çıkması için mücadelemi sürdüreceğim. Yalan ve iftiralarla dolu bu kirli oyunun bir parçası olmayacağım, halkın doğru bilgilendirilmesi adına elimden geleni yapacağım.

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.