Aksaray Basını Eski Gücüne Kavuşmalı
Basın, demokrasinin dördüncü kuvvetidir.
Kamuoyunu bilgilendirme, halkın sesi olma ve yanlışları sorgulama görevini üstlenen basın mensupları, geçmişte olduğu gibi bugün de büyük bir sorumluluk taşımaktadır.
Ancak Aksaray basını son yıllarda ciddi bir itibar kaybı yaşamaktadır.
Bunun en büyük sebebi, gazeteciliğin temel prensiplerinden uzaklaşılmasıdır.
Kendi çıkarlarını ön planda tutan, kişisel menfaatler peşinde koşan, basını bir baskı unsuru olarak kullanmaya çalışan bazı kişiler, bu mesleğe zarar vermektedir.
Birileri kendilerini "turizm elçisi" ilan edip resmi bir görevleri olmadan şehir şehir dolaşırken,
bir başkası Aksaray'ı vilayet yapan kişi olduğunu iddia ediyor.
Kimisi demiryolunu gündeme kendisinin getirdiğini söylüyor,
kimisi üç kişiyle basın platformu kurup "temsilci" sıfatıyla hareket ediyor.
Bununla da bitmiyor. Bazıları STK'lara giderek kendisini Aksaray’daki tüm basın mensuplarının temsilcisi olarak tanıtıyor ve sadece kendi yakın çevresindeki isimleri basın mensubu olarak gösteriyor. İsim listesi veriyor..
Öte yandan, belediyeden destek alamadığı için kendisini bir anda "fakir fukaranın dostu" ilan edenler var.
Birileri sosyal medya hesaplarına "TV" ibaresi ekleyerek, çektikleri videoları yayınlayıp kendilerini televizyon patronu gibi gösteriyor.
En vahimi ise bazı basın mensuplarının devlet kurumlarıyla olan ilişkileri…
Valilik personeli, sadece belirli kişilere bilgi ve haber servis ederken, diğerlerini yok sayıyor.
Emniyette, AFAD’da, kamu kurumlarında kendilerini "söz sahibi" ilan edenler var.
İş takibi yapanlar, para karşılığı işe yerleştirme vaadinde bulunanlar, basını kendi çıkarları için araç olarak kullananlar Aksaray basınına büyük zarar veriyor.
Bu gidişata bir dur demek gerek!
Basın mesleğinin saygınlığını yeniden kazandırmak için artık kişisel hesapları bir kenara bırakmalıyız.
Şantaj, montaj, tehdit, çıkar ilişkileri basını yozlaştırır ve mesleğimizin güvenilirliğini bitirir.
Eğer gerçekten gazetecilik yapıyorsak, bunu sadece gerçekle, belgeyle ve kanıtla yapmalıyız.
Bugün basın mensupları birbirine düştü diye siyasiler, bürokratlar hatta vatandaşlar bile basını ciddiye almıyor.
"Bunlar birbirini yiyor, kimse okumuyor" diyenler çoğaldı.
Oysa basın, güçlü olduğunda kimse onu görmezden gelemez.
Gelin, Aksaray basınının eski gücünü, itibarını yeniden kazandıralım.
Kişisel menfaatleri bir kenara bırakıp, sadece doğru haberciliğe odaklanalım.
Eğer biz basın olarak işimizi hakkıyla yaparsak, ne siyasetçi ne STK başkanı ne de bir başkası basını küçümseyemez.
Unutmayalım ki, basın halkın gözü, kulağı ve sesi olmak zorundadır.
Geçmişte olduğu gibi bugün de gücümüzü koruyalım, bu mesleğin itibarını hep birlikte yeniden inşa edelim!
Bu sayede ancak, hem ekonomik yönden, hemde itibar yönünde kazancımız büyük olur.
Kimse basın mensuplaronın kavgasından pirim yapamaz.
Biz, kavga ederken, birileride atı alıp üsküdarı geçiyor haberiniz olsun.
Siyasiler , STK Başkanları falan filan bilmem ama
Basın içindeki bu kavgadan çok memnunlar.
Çünkü biz kavga, ederken onların açıklarını göz ardı ediyoruz.
Unutmayalım.
Aksaray Basının bir araya gelme zamanı geldi.
Başararabilirsek tek yumruk olma zamanı beyler…