CHP Yurt İçi Örgütlenme Koordinatörü ve Parti Meclisi Üyesi Sayın Ali Abbas Ertürk, Aksaray basınıyla ilgili yaptığı açıklamada, basın mensuplarını “Belediyeye yandaş olanlar” ve “yandaş olmayanlar” diye ikiye ayırdığını söylemiş. Sayın Ertürk, bu ifadelerle neyi amaçladığınızı merak ediyorum. Siz, bir siyasetçi olarak basını bölmekle mi görevlisiniz? Yoksa bu sözlerinizle basının bağımsızlığına ve onuruna zarar verdiğinizin farkında bile değil misiniz?
Sayın Ertürk, anladığım kadarıyla “Aksaray Belediyesi’ne yandaş olmayan basın” dediğiniz kesim, aslında size yandaş olan basın mensupları. Peki, size yandaş olmayan basın mensuplarını neden bu şekilde yaftalıyor ve suçluyorsunuz? Üstelik, şahsımı da Belediyeye yakın bir gazeteci olarak nitelendirmenizin bana hiçbir rahatsızlık vermediğini ifade edeyim. Sağır Sultan’ın bile bildiği bu gerçeği tekrar dile getirmeniz beni ilgilendirmez. Ama diğer meslektaşlarıma yönelik bu mesnetsiz suçlamaları hangi kanıtlara dayandırıyorsunuz?
Sayın Ertürk, basın mensuplarının “hakkını aradığınızı” söylemişsiniz. Merak ediyorum:
Siz, “Haklının, mağdurun, emekçinin yanında; haksızlığın tam karşısındayız” diyorsunuz. Öyleyse lütfen açıklayın: Hangi basın mensubuna, hangi gerekçeyle zabıta gönderilmiş?
Basın mensuplarının da her vatandaş gibi, gerekli prosedürleri yapmak , izinleri almak zorun değilmidir ? , değilse bu haksızlık değilmidir ?bununla ilgili düşüncenizi çok merak ediyorum.
Basın, halkı bilgilendirmek ve doğru haberi sunmak için vardır. Siyasetçilerin görevi ise basını tarafsız bırakmak, bağımsızlığını korumaktır. Ama siz ne yapıyorsunuz? Basını “yandaş” ve “taraflı” diye ayırarak ayrımcılık yapıyorsunuz. Üstelik, “Basınla temaslarımız sık sık devam ediyor” diyerek yalnızca belirli bir kesimle görüştüğünüzü itiraf ediyorsunuz. Bu durumda asıl ayrımı yapanın kim olduğunu sorgulamak gerekmez mi?
Eğer yanlı gazetecilik arıyorsanız, önce kendi çevrenize bakın, Sayın Ertürk. CHP’ye yakın basın mensupları arasında yanlı davranışlar sergileyen yok mu? Parti içindeki bazı gazetecilerle olan ilişkinizi sorgulamak gerekmez mi?
Basın mensuplarını yaftalamak, suçlamak ve yandaşlıkla itham etmek sizin göreviniz değil. Biz gazeteciler, kendi içimizde denetim yapabilecek kapasiteye sahibiz. Sizin müdahalenize ihtiyacımız yok. Eğer açıklama yapacaksanız, önce kendi yandaşlarınızı açıklayın.
Son olarak, bir hatırlatma: “Söz, kurşun; dil, silahtır. Dilinizin emniyetini kapalı tutmazsanız, kurşun yanlış kişilere gider.” Bu söz üzerinde bir kez daha düşünmenizi tavsiye ederim.