CUMHURBAŞKAN’IN ANNESİ VE EŞİ’DE, DİLEK İMAMOĞLU’DA BİR ANNE BİR KADIN,
HANGİ KADINA OLURSA OLSUN HAKARET EDEN,KÜFÜR EDEN, İFTİRA EDEN EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALI.
BU BİR SİYASETİN PARÇASI OLAMAZ…
BU ANCAK ANCAK OLSA OLSA Ş……. OLUR
Eleştiri Haktır, Nefret Değil!
Bu ülkede herkesin protesto hakkı var. Beğenmeyebiliriz, eleştirebiliriz, düzenin değişmesi gerektiğini düşünebiliriz.
Hatta bunu dile getirmek için eylemler yapabilir, meydanlara çıkabilir, sesimizi yükseltebiliriz. Bu, demokratik bir toplumun gereğidir.
Ancak iş, nefret diline, küfre, ailelere ve masum insanlara saldırıya dönüştüğünde, orada artık protesto değil, ahlaksızlık vardır.
Özellikle bir anneye kirli dil uzatmak, bir kadına hakaret etmek, iftira atmak, siyasi mücadelenin bir parçası olamaz. Bu, düpedüz seviyesizliktir, alçaklıktır!
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın rahmetli annesine yapılanı kınadığım köşe yazısına yapılan yorumda;
İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’na yapılan hakaretleri neden kınamadığım soruldu…
Eğer böyle bir paylaşım ve hakaret görseydim, tavrım değişmez, ona hakaret edenleri, küfür edenleri, bu tür paylaşım yapanları da şiddetle kınardım.
Çünkü Dilek İmamoğlu da bir anne, onun da evlatları var.
Ona hakaret edenlerin de tıpkı Cumhurbaşkanımızın annesine küfür ve hakaret edenler gibi en ağır şekilde cezalandırılması gerekir.
Bu memlekette nedense özgürlük adına yapılan protestolarda annelere ve kadınlara hakaret edilir.
Siyasi yarışta taraflar, kadınlara ve annelere hakaret eder.
Kadınları, her küfür ve hakarette kirli ağızlarına alanlara söylenecek bir tek söz var, ama o da kadınlara hakaret olacağından dolayı söylemeyeceğim.
Erkek olun, mert olun, adam olun ve artık annelerimize, ölmüş annelerimize, kadınlarımızı her kavgada, her eylemde ağzınıza almayın.
Haklı davanızda bile haksız sayılırsınız benim nazarımda…
Eleştiriniz varsa yapın, fikirleriniz varsa haykırın, ancak ahlakı bir kenara bırakmayın!
Unutmayın, bugün siyasi rakiplerinizin ailelerine dil uzatılırsa, yarın aynı şey sizin başınıza da gelebilir. Siyasetin kirli dille, nefretle, ailelerin hedef alınmasıyla bir yere varamayacağını anlamak zorundayız.
Bu ülkenin seviyeli bir muhalefete, ahlaklı bir siyasete ihtiyacı var.
Karşıt görüşleri olan insanlar birbirlerine düşman değil, sadece farklı fikirleri olan vatandaşlardır.
Bunu unutursak, siyasi rekabeti bir savaş alanına çeviririz ve kaybeden hepimiz oluruz.
Özetle: Eleştirin, karşı çıkın, bağırın, meydanlara çıkın ama ahlakınızı ve insanlığınızı kaybetmeyin!