Bir zabıta müdürü düşünün…
Yıllarca hizmet etmiş, görevini hakkıyla yapmış, halkın arasında, esnafın içinde, alın teriyle çalışmış…
Sonra bir gün geliyor, bir imza atılıyor — “Sen artık müdür değilsin.”
Ne suç belli, ne gerekçe…
Ama ortada koskoca bir gerçek var: keyfilik!
Ortaköy’de yaşanan bu olay, aslında bir belediyedeki koltuk savaşından çok daha büyük.
Bu, adaletle kibir arasındaki bir mücadele!
Bir yanda, “ben belediye başkanıyım, istediğimi yaparım” diyen zihniyet…
Diğer yanda, “ben memurum, ama hukuka inanıyorum” diyen bir adam:
Erol Koyuncu.
Bakın, mahkeme ne dedi?
“İşlem hukuksuz.”
Yetmedi, Konya’daki üst mahkeme de baktı, dedi ki:
“Bu kararın yürütmesini bile durduramayız!”
Yani adalet, “Dur!” dedi.
Ama Ortaköy’deki siyasetçiler hâlâ anlamadı.
Ramazan Kaşlı… Burhanettin Karataş…
İkisi de “dava adamı” kimliğiyle tanınır.
Ama nedense, bu davada adaletin yanında değil, makamın gölgesinde kaldılar.
Ortaköy Belediye Başkanına bu konuda ssesiz kalıyorlar.
Neden Sessiz kalıyorlar…
Ortaköy Belediye Başkanı MHP'den seçildi o yüzden..
Ortada ne haklı gerekçe var, ne somut delil…
Ama sessizlik büyük!
Sanki birileri sustukça, adalet unutulacak sanıyor.
Ortaköy davası bir dönüm noktasıdır.
Çünkü bu dava, bir zabıta müdürünün değil,
adaletin itibar davasıdır.
Adaletle inatlaşan,
bir gün adaletin karşısında diz çöker.
Bugün Koyuncu’ya yapılan,
yarın seni bulur, Ahmet Bey…
İlla görevden alacaksan, başka birime sürgüne yollarsın ama, müdürlük unvanını alamazsın.
En azından bu müdürlük makamına saygıdır..
Müdürü memur kategorisine düşürerek,
Onu itibarsızlaştırmak senin hakkın değil.
Ortaköy’de küçük bir belediye ama büyük bir hikaye dönüyor.
Bir zabıta müdürü var, yıllarca görevini yapmış, işini bilen, halkın arasında saygı gören bir kişi.
Ama bir gün geliyor, bir kalem bir karara basıyor ve “Artık müdür değilsin” diyor.
Ne gerekçeyle ?
Erol Koyuncu, hakkını aramak için yargıya başvuruyor. Ve mahkeme diyor ki: “Bu işlem hukuka aykırı.” Üst mahkeme de bakıyor, “Yürütmeyi durduracak bir neden yok” diyor ve iptal kararı onaylanıyor.
Ama Ortaköy’de işler sanki başka bir alemde dönüyor.
Müdür Görevine iade edilmiyor, zabıta memuru olarak göreve devam ediyor.
Yani ortada bir karışıklık, bir adaletin eğilip bükülmesi durumu var.
Siyasi kulislerde de hareket var tabii. İl başkanları, milletvekilleri, sendika yetkilileri...
Hepsi işin içinde. Ama bir bakıyorsun, haklı gerekçe yok, somut delil yok, sadece sessizlik var.
Bu olay sadece bir görev değişikliği değil; bu, adaletle kibirin savaşıdır.





