BİLGE KAĞAN, 683- 734 yıllarında yaşamış, 2. GÖKTÜRK devletinin kurucusu. Babası İlteriş Kağan, annesi İlbilge Hatun. BİLGE KAGAN a ait mutabakat sağlanan söz ‘’ Ey Türk, üstte gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe, senin İlini ve Töreni kim bozabilir. Titre ve kendine dön’’ Çin’in yumuşak kumaşlarına ve güzel dilberlerine kendini kaptıran TÜRK MİLLETİ için söylenmiş. 7. Yüzyılda dikilen ORHUN ABİDELERİ üzerine yazılmıştır.
1400 yıl sonra, 300 milyonluk Türk Dünyası’na baktığımızda, geçerliliğini korumaktadır. Türkçü Hüseyin Nihal Atsız ise ‘’ Türk Milleti düşün’’ şeklinde anlaşılmasını tavsiye ediyor. Türküm diyenler, günümüze kadar geçen zamanda düşündü mü? Tarihe baktığımızda düşündüğü asırlarda hep kazanmış. Düşünmeyi bırakıp, makama, paraya bağlanıp kendinden olmayanlara bağlandığında da kaybetmiş. Düşünüp ders alınmadığı için Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu İmparatorlukları tarihten silinmiş. 620 yıl dünyanın süper gücü olmuş, çağ açıp- kapamış, Osmanlı Türk İmparatorluğu, koltuk uğruna Hitler gibi bir manyağın peşine takılarak 1. Dünya Savaşına sokulup yok edilir miydi?
Yüz yıllarca feth edip, medeniyet götürdüğü topraklar elinden gider miydi? Türk düşünseydi, Batı, Rus, Çin, Amerika, Ermeni, Rum, Yahudi ve devşirmelerin oyununa gelir, tuzağına düşer miydi? Batıdan aldığı borcu bilim, sanayı ve üretim yerine, hesapsız ve zevkine göre harcar mıydı? Kendi bağrından çıkan, vatan ve millet için kendini feda edenleri harcayıp, devşirmelere devleti teslim eder miydi?
Özellikle 1683 Viyana Bozgunundan itibaren cahillik, gurur ve gaflet ağır basarak Hırıstıyan aleminden çare arar mıydı? İçerde ve dışarda kamplara bölünür müydü? Milli ruhu çiğner, tarihi ve manevi değerlerine sırtını döner miydi? Milli Ruha batılılardan evvel, kör ve sağır olmuş öp öz Türk evlatları kıymıştır. Dahası da içerdeki ve dışardaki gafil ve hainleri kullanan Batı, Türk’ü Türk’e düşürmeyi becererek hain planlarını rahatça sahneye koymuştur.
Dolaysıyla Türk İmparatorluklarını dağıtmayı becermiştir. Aynı plan, Türkiye Cumhuriyeti içinde devam etmektedir. Türkiye Türklerinin ve Dünya Türklüğünün düşünerek titreyip kendine dönmesi şart. Başka milletler, aydınlarının omuzuna basarak yükselirken, Türk Dünyasın da tersi oluyor. Tanzimat, İttihat Terakki ve Cumhuriyet dönemleri kesintisiz, parti, koltuk kavgaları ve iktidar mücadelesiyle geçmiş vede geçmektedir. Kimin haklı, kimin haksız olduğu önemli değil. Devletin zaafa uğraması ile suçsuz vatandaşın yıllardır çile ve acı çekmesi daha önemli. Dünyada devlet olma şuur ve kültürüne sahip hiçbir devlet ve millette bu kadar uzun süren kavga görülmemiştir. Bu kavga Türklerde yaklaşık 180- 200 yıldır bir türlü bitmek bilmedi.
2025 yılında bağımsız Türk Devletleri: Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kuzey Kıbrıs, Göyce Zengezur. Rusya Federasyonu içinde yer alan Türk Devletleri: Tataristan, Başkurdistan, Çuvazistan, Yakudistan, Tuva, Hakasya, Altay Cumhuriyeti, Karaçay- Çerkez, Kabardino- Balkar. Çin’de: Sincan Uygur Özerk Bölgesi ve Doğu Türkistan olmak üzere 8 Bağımsız, 11 de bağımlı TÜRK DEVLETİ bulunmaktadır. Hiç tereddüt etmeden Macaristan’ı da ilave edilmelidir.
‘’Türk Ulusunun uğradığı bütün yıkımlar, karşılaştığı kötü durumlar ve sıkıntılar hep kendi öz benliğine, ulusal varlığına önem vermeyip nereden geldikleri ve ne oldukları, hangi soydan geldikleri belirsiz birtakım kimseleri kendisine önder yaparak, onların bilinçsiz bir aracı olmasındandır.’’ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Bilge Kağan’ın 1400 yıl evvel söylediğini günümüze uyguladığımızda, 20 devlet idarecileri ve halkı Titreyip, düşünüp, kendine dönerek TÜRK BİRLİĞİNİ ne inanması ve birliği kurmak için bütün gücünü ve aklını kullanması 300 milyon Türk’ün boynuna borçtur. Bu yüce birliği kurmak için sağcı, solcu, milliyetçi, liberal, İslamcı, tarikatçı, cemaatçi ve kim ne olursa olsun kayıtsız şartsız, amasız, fakatsız görev alarak, dünyanın süper gücü olmada katkısı olmalıdır. Türk Birliği faaliyete geçtiğinde, her Türk, dünyanın her noktasında başı dik, saygı ve sevgi duyularak yaşayan olacaktır.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.
