Biz seni de biliriz, belediyeyi de...
Başkalarının gazına gelip gaz almaya çalışma... Beğenmiyorsan Aksaray'daki şartları, seni tutan yok.
Geldiğin yere, yani Tekirdağ’a dönebilirsin. Ama yok, "Ben burada kalırım, belediyeden, sosyal yardımlardan, oradan buradan yardım almaya devam ederim. Verilen yardımları beğenmezsem iftira atarım, çamur atarım." diyorsan, orada dur!
Biliyorsun, arkadaşlarım bana "cübbesiz avukat" ismini boşuna takmadı.
Çamur atıp, iftira atıp, Aksaray Belediyesi önünde bizi töhmet altında bırakmaya kalkarsan, biz de senin hakkında bildiklerimizi çarşaf çarşaf yazmaktan bir an bile geri durmayız.
Aksaray Belediyesi, sana ve birkaç arkadaşına gıda kolisinden Ramazan yardımlarına ve nakdi yardımlara kadar destek oluyor. Dediğim gibi, birkaç arkadaşına...
Bunların içinde ben yokum, ihtiyacım da yok çok şükür.
Biz, sizin bu yardımları almanızın karşısında hiç olmadık.
Aksaray Belediyesi de Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer'in talimatıyla sizi dar gelirli ailelerden ayırmadı, "Bunlar basın mensubu" demedi.
Tabii ki bu yardımı yapıyor diye kalemini sat diyen de yok sana.
Ama yardımı az bulunca da iftira atma be kardeşim! Herkese neyse sana da o...
Senin diğer vatandaşlardan fazlasını istemeye hakkın yok. Basın mensubu olman, diğerlerinden fazla imtiyaz tanınması anlamına gelmiyor be arkadaşım.
Velakin, kızdın sen. Basın mensubu olduğun için fazla yardım veremediler, istediğini alamadın diyelim. Aksaray Belediyesi üzerinden bizi töhmet altında bırakma hadsizliğini yapmasaydın.
Senin vergi kaydın yok, fatura kesemiyorsun. Başkalarının adına fatura kesip reklam parası tahsil ettiğine sesimizi çıkarttık mı?
Bizler her ay stopajdı, bilmem neydi diyerek fatura kesmesek de vergi dairesine borcumuzu öderken, senin vergi dahi ödemediğin halde bizlere ayar vermeye çalışman olmadı.
Üstelik Aksaray Belediyesi ve STK’lar dâhil kamu kurum ve kuruluşları tasarruf tedbirleri nedeniyle gazete dahi alamazken, bizlere reklam veremeyeceklerini açıkça beyan ettiler.
Yasalarla korunan bu tasarruf tedbirleri kapsamında, daha üç yıl boyunca reklam alamayacağımızı bilmen gerekir.
Kaldı ki Aksaray Belediyesi'nin reklama mı ihtiyacı var?
Ve sen, Aksaray Belediyesi'nin internet sitelerine reklam verdiğini, fatura karşılığında ödeme yaptığını iddia ediyorsun.
İddianı kanıtlamazsan müfterisin!
Ama ben, senin yardım aldığını ve basın mensupları içinde en kârlı olanın sen olduğunu ispatlarım.
Resmi ilan almayan haber sitelerine reklam vermenin yasak olduğunu dile getirirken, senin sitenin de resmi ilan almadığını unuttun galiba.
Hatta vergi kaydın bile olmadığını unuttun sanırım.
Bu "resmi ilan" lafı senin ağzın değil, onu sana yazdıran o müptezele selam söyle, ona da sıra gelecek.
Şimdi, tasarruf tedbirleri uygulanmaya başlamadan önce fatura kesip yasal yollardan reklam ödemesi yapan Aksaray Belediyesi, tasarruf tedbirleri kapsamında hiçbir basın kuruluşuna—resmi ilan alanlara bile—reklam vermedi, ödeme yapmadı.
Basın mensubu arkadaşlarımla sürekli istişare ettiğimiz için bunu iyi biliyorum.
Attığın iftirayı temizlemenin bir tek yolu var: Belediyenin tasarruf tedbirlerinden sonra reklam karşılığı kesilen ve ödeme yapılan bir tane faturayı açıkla! Söz, sana destek vereceğim.
Ama bunu yapamazsın! Vergi kaydın olmadığı halde yayınladığın sitede attığın bu iftira için, Cumhuriyet Başsavcılığı başta olmak üzere Aksaray Valiliğini de göreve davet ediyorum. Senin hakkında, bir devlet kurumu hakkında yalan ve iftira haber yaparak küçük düşürdüğün ve halkı galeyana getirdiğin için soruşturma açılmalıdır.
Ayrıca, tüm basın mensuplarını töhmet altında bıraktığın için seni ve senin gibilerini şiddetle kınıyorum.
Bu iş, telsiz satmaya benzemez; bu iş, onur ve gurur meselesidir!
Bilmem, tanışıklığın var mı? Ha, bitmedi daha...
Emin ol, senin için söyleyecek çok sözüm olacak!
Hiç kimse, Aksaray basınını töhmet altında bırakıp iftira atamaz!