İnsanlar değerli olmayı unuttu. Ne pahasına olursa olsun zengin olmaya çalışıyor. İnanç, kültür, soy-sup önemini kaybetmeye devam ediyor. Yalan söyleme, yemin etme sıradan hale geldi. Hile yapma, şehirlerden ilçelere, kasabalara, köylere, yaylalar hatta mezralara kadar indiği için kimsenin kimseye diyeceği kalmadı.
Denetim, kontrol, ayıp, Allahtan korkma hemen hemen sıfıra yaklaştı. Siyasetçilerin bağırarak şaşalı konuşmaları, vaaz ve hocaların meşihatlarını, cemaat camiden çıkmadan unutur hale geldi. Okullardaki eğitim ve gerçek öğretmenler de perişanları oynuyor. Herkes şahsi hesaplar içinde,
Ülkeyi yönetenleri çoğunluğu, yalan söylemeden siyaset yapmaz durumda. Genel başkanlar, masal anlatarak ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Vede ne yazık ki ikna ediyorlar. İnsanlarda masallara inanmak için birbirleriyle yarış ediyor. Yüzde doksan dokusunun aklını çalıştırmak ve mantığını kullanmak aklına bile gelmiyor. Veya işine gelmiyor.
Irak, Suriye, Afganistan, Ürdün, Lübnan, Kuveyt, Körfez ülkeleri (Bahreyn, Katar, Abu Dabi) Suudi Arabistan, Mısır ve İran’da yaşayan insanlar değerli olmayı kaybettikleri için sömürge haline geldiler. Bu halkları yönetenlerde iktidarda kalabilmek ve şaşalı yaşamak uğruna emperyalist ülkelerin oyuncağı haline geldiler. Yöneticileri bir yana halkları da uyuyor.
Bu ülkelere Kuzey Afrika ülkeleri (Tunus, Libya, Fas, Cezayir) ve Pakistan, Hindistan’ı da eklemek lazım. Devlet ve derebeyliklerinin içine özelikle İsrail, Amerika, İngiliz, Rus ve Çin ajanlarının sızmalarına engel olamadılar. Veya bildikleri halde iktidardan kalmak için ses çıkarmadılar. Birgün Amerika’nın sömürgesi veya İsrail’in işgalinden kurtulamayacaklardır.
Adı geçen ülke ve derebeyliklerin tamamında SÜRÜ PSİKOLOJİSİ uygulandı ve başarılı olduğu için hiç birisinin iki yakası bir araya gelmedi, gelmezde. Çünkü gerçeği görme ve söyleme kültürleri cesaretleri yok. Özellikle yöneticilerinde, KİBİR, GÖSTERİ MERKI, KENDİNİ KANDIRMA, ÇEVRESİNE KÖRÜ KÖRÜNE GÜVENME var. Eleştiriye kapalılar.
Ortadoğu, Afrika ülkeleri bu durumda iken, Türkiye’ye baktığımızda, çevresi çepeçevre sarılmış bir ülke durumundayız. İç cephe çok zayıf. Mevcut iktidar güçlendirme için en ufak bir davranışta bulunmadığı gibi tam tersine gerginliği artırmaya devam ediyor.
Yöneticilerin, halka doğru yolu göstermek, doğruyu soylamak, halkı dinlemesi ve halkı aldatması lazım. Halkı genel durumdan haberdar etmek son derece önemlidir. Çünkü yöneticiler gücünü halktan almazsa zor günde arkasında halkı bulamaz. Halk doğruyu öğrendiği zaman iyi şeyler yapar. Şunun veya bunun arkasından gitmez. Hiçbir mesele milletten gizlenmemelidir. Hatta Milli Mesele hiç gizlenmemelidir ki iç cephe güçlensin.
Türk Milletinin siyası çekişmelerden çok canı yanmıştır. Çok insanın kaybetmiştir. Çok toprak kaybetmiştir. Ekonomide sınırsız zarara uğramıştır. Ülkemizi, Ortadoğu ve dünya cehenneminden korumak için önce birlik olmaya ihtiyacımız var. Kim ki bu birliği bozmaya çalışıyorsa o bu halktan biri değildir. Vede satılmış biridir.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA