Aksaray’da muhtarlık bir anaokulu değil, ancak son zamanlarda bazı muhtarların sergilediği davranışlar, insanın aklına bu soruyu getiriyor.
Mahalle halkının seçtiği, hizmet beklediği muhtarlar, sosyal medya üzerinde adeta birer oyun oynama platformu bulmuşlar. Eğer gerçekten oyun oynamak istiyorsanız, gidin kaykaya binin, salıncağa çıkın, top oynayın. Ama lütfen mahallelerin kaderiyle oynamayın!
Bu arada Muhtarlık anaokulunun öğretmeninin ise, yenilgiye doymayan, siyasi hayatı bitmiş, alavere dalavere ile, ayakta kalmaya çalışan, bir siyasetçinin olduğunu öğrenmek dahada acı…
Aksaray’da 48 mahalle var ve her biri kendi muhtarına sahip. Bu muhtarlar, halkın güvenini kazanarak seçilmiş kişiler.
Ancak ne yazık ki, son dönemde bazı muhtarların sosyal medyadaki saçma sapan paylaşımları, mahalle sakinleri arasında büyük bir huzursuzluk yaratmış durumda.
Aksaray’ın çeşitli mahallelerinden gelen şikayetler, artık bu durumun göz ardı edilemeyeceğini gösteriyor.
Geçmişte Belediye Başkanı Evren Dinçer’in karşısına aday adayı olarak çıkan bir siyasetçinin etkisi altında olduğu iddia edilen muhtarlar, başarısızlıkla sonuçlanan siyasi şahsiyetin, hırslarının ve hesaplaşmasının, sözcüleri gibi davranıyorlar.
Seçimlerde istediğini elde edemeyen bu siyasetçi, başka partilerin kapısını aşındırmıştı.
Geçtiğimiz günlerde bazı mahalle muhtarları ile yaptığı gizli kamuoyunda yankı uyandırmıştı. Bu toplantının ardında, yağmur iftira,çamur ve hakaretlerin havada uçuştuğu paylaşımların, toplantıya katılan muhtarlardan gelmesi dikkat çekmişti.
Siyasette başarısız olan, bu şahsiyet, bazı muhtarları kendi çıkarları doğrultusunda kullanma konusunda oldukça başarılı…
Bu yetmezmiş gibi, bu üç muhtar dışında başka bir kaç mahalle muhtarı da bu saçma sapan oyunun bir parçası haline gelmiş durumda.
Sosyal medya üzerinden başlattıkları hakaret kampanyaları, belediyeye karşı kişisel menfaatlerini savunma çabalarından başka bir şey değil.
Halkın oylarıyla seçilmiş bazı muhtarlar, Seçimlerde aday olamayan başka partilerde kendisine yer arayan siyasetçinin değirmenine su taşımak gibi bir misyonu üstlenerek bu görevi layıkıyla yapıyorlar.
Lakin aynı başarıyı, Mahallelerine hizmet yapmaya gelince ise gösteremiyorlar….
Aksaray Belediyesi;
Bu mahallelere hizmet etmese, çöpünü alıp, asfaltını atmasa, proje hayata geçirmese, onlar ne yapacak bayağı merak ettim…
Böyle muhtarlar yüzünden, işini yapan, dürüst ve çalışkan muhtarla da zan altında kalıyor.
Ve toplum muhtarlara keskin tavırlar alarak, bu müessesenin kaldırılması yönünde taleplerde bulunuyorlar.
Kısaca üç beş kişi yüzünden tüm camiaya zor durumda kalıyor.
Bu muhtarların, mahalle halkının sorunlarını çözmek yerine sosyal medya üzerinde boş vakit geçirip, kişisel hesapları doğrultusunda hareket etmeleri kabul edilebilir bir durum değil.
Muhtarlık makamı, mahallelinin sesi olmak, onların ihtiyaçlarını dile getirmek için vardır. Ancak görüyoruz ki, bazı muhtarlar bu sorumluluğu unutmuş, sosyal medyada şov yapmayı görev edinmişler.
Adalet er geç yerini bulur. Hakaret ve iftira kampanyalarıyla bir yere varamayacaklarını anlamalılar.
Mahalle halkı, bu tür davranışları kabul etmiyor ve gerçek hizmet bekliyor.
Kendi çıkarlarını mahallelinin önüne koyan bu muhtarların, ya görevlerini layıkıyla yapmalarını, ya da o makamları derhal terk etmelerini istiyor.
Aksaray halkının, artık bu tür basit oyunlara karnı tok. Mahalleler hizmet bekliyor, oyun değil.
Muhtarlık görevini ciddiyetle yerine getirmesi beklenen bu kişilerin, sosyal medya üzerinde “oyun oynamaları” yerine mahallelerinin sorunlarına odaklanmaları gerekiyor.
Eğer gerçekten oyun oynamak istiyorlarsa, mahallelerin kaderiyle değil, çocuk oyun alanlarında oynayabilecekleri oyunlarla ilgilenmeliler. “Yağ satarım, bal satarım” ya da “yakan top” gibi oyunlar belki de onlar için daha uygun olacaktır, ancak mahallelerin sorunlarıyla ilgilenmek onların gerçek sorumluluğu olmalı.
Mahalle sakinleri, “bu muhtarların ciddiyetsiz davranışlarından bıkmış durumda. Artık mahalle halkının taleplerini dinleyin ve sosyal medya üzerindeki gereksiz paylaşımlarınızı bırakın.
Çünkü mahallelerimizin geleceği ve huzuru, sizlerin sorumluluğunda ve bu sorumluluğu layıkıyla yerine getirmenizi bekliyoruz ”diyorlar.
Muhtarlık kurumunun tarihî bir geçmişi ve toplumun yerel yönetim yapısındaki önemi yadsınamaz. Ancak, son zamanlarda bazı muhtarların sorumluluklarını yerine getirmek yerine, sadece maaş alıp görevlerini ihmal ettikleri eleştirileri sıkça dile getiriliyor. Bu durum, muhtarlık kurumunun işlevselliği konusunda haklı bir sorgulama yaratıyor.
Öncelikle, muhtarlıklar, mahallelerin sorunlarını yerel yönetimlere iletmek, vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak ve devletle halk arasında köprü olmak gibi önemli görevleri üstlenir.
Ancak ne yazık ki, bazı muhtarlar bu görevlerini ihmal ediyor, sorumluluklarını yerine getirmek yerine, sosyal medyada vakit geçiriyor ya da kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor.
Bu tür davranışlar, muhtarların görevlerine olan güveni zedeliyor.
Bu noktada, "Muhtarlıklar kaldırılmalı mı?" sorusu gündeme gelebilir.
Ancak, tek bir çözüm önerisi olarak muhtarlıkları kaldırmak yerine, bu kurumun daha etkin ve verimli hale getirilmesi için neler yapılabileceği üzerine düşünmek gerekiyor.
Muhtarların sorumluluklarını yerine getirmeleri için denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, görevlerini ihmal edenlerin uyarılması ve gerekirse görevden alınmaları gibi tedbirler alınabilir.
Ayrıca, muhtarların eğitim alarak daha bilinçli ve donanımlı hale gelmesi de sağlanabilir.
Muhtarlıkların tamamen kaldırılması, yerel yönetimlerde önemli bir boşluk yaratabilir. Ancak, mevcut sorunlar görmezden gelinmemeli ve muhtarlık kurumunun daha etkili hale getirilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.
Muhtarların oturdukları yerden maaş alması değil, mahallelerinin gerçek ihtiyaçlarını karşılamak için aktif bir şekilde çalışması beklenir.
Halkın güvenini yeniden kazanmak, muhtarların elindedir ve bu güveni tesis etmek, onların asli görevlerinden biridir.