15 Temmuz ve Toplumsal Birlik: Siyasi Görüşlerin Ötesine GeçmekTürkiye’nin yakın tarihinde önemli bir dönüm noktası olan 15 Temmuz 2016, milletimizin hafızasında derin izler bırakan kara bir gün olarak yerini almıştır. Bu hain darbe girişimi, ülkemizin demokrasi ve milli iradesine yapılmış en büyük saldırılardan biridir. Ancak, ne yazık ki toplum olarak bu gibi önemli olayları bile siyasi perspektiflerimizle değerlendirme eğilimindeyiz. Bu eğilim, toplumsal birlik ve beraberliği tehdit eden bir faktör haline gelmiştir.Günümüzde siyasi görüşler, neredeyse her konuda belirleyici bir unsur haline gelmiş durumda. Küçük bir olaydan büyük bir felakete kadar her şey, siyasi pencerelerden değerlendiriliyor. Bu durum, vicdanlarımızı ve düşüncelerimizi bile şekillendiriyor. Oysa vicdan, siyasetin ötesinde, insani değerler üzerinden işlemelidir. Ancak görüyoruz ki, 15 Temmuz gibi ulusal krizler bile farklı siyasi gözlüklerle yorumlanıyor.15 Temmuz darbe girişimi, Fethullah Gülen Cemaati adı altındaki bir terör örgütünün, devleti ele geçirme çabasıydı. Önceki askeri darbelerle karşılaştırıldığında, bu darbenin çok daha vahim ve organize bir yapıya sahip olduğunu kabul etmeliyiz. Önceki darbeler, her ne kadar tartışmalı olsa da, ordu içindeki bazı unsurların ülke yönetiminde gördükleri yanlışları düzeltmek amacıyla yapıldığını öne sürmekteydi. Ancak 15 Temmuz, tamamen dış bağlantılı ve ülkemizi bölmeyi hedefleyen bir darbe girişimiydi.Bu hain saldırının püskürtülmesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli’nin duruşları ve binlerce vatandaşın cesareti büyük rol oynamıştır. Eğer o gün bu direniş gösterilmeseydi, bugün çok farklı bir Türkiye ile karşı karşıya kalabilirdik. Bu nedenle, 15 Temmuz’u hafife almak ya da siyasi çıkarlar doğrultusunda yorumlamak, hem geçmişimize hem de geleceğimize büyük bir haksızlık olur.Toplumsal birlik ve beraberliğimizin tehlikede olduğu dönemlerde, siyasi farklılıklarımızı bir kenara bırakmak zorundayız. Her birimizin farklı düşünceleri ve görüşleri olabilir; ancak ortak paydamız Türkiye’nin geleceğidir. Ülkemizin milli birliğinin ve demokrasinin korunması adına, siyasi düşünceleri bir kenara bırakıp, ortak değerlere odaklanmak her zamankinden daha önemlidir.15 Temmuz, bir milletin özgürlüğüne ve demokrasisine sahip çıktığı bir gündür. Bu günün anlamını ve önemini kavrayarak, toplumsal dayanışmayı güçlendirmeli ve gelecekte benzer tehlikelerle karşılaşmamak adına birlik içinde olmalıyız. Allah, bir daha 15 Temmuz gibi karanlık günleri bizlere yaşatmasın. Siyasi görüşlerimizin ötesinde, vicdanlarımızla hareket edelim ve ülkemizin geleceği için tek yumruk olalım.