Aralık 2022 tarihinde Ankara’da, Cuma namazı çıkışı silahlı saldırı sonucu cadde ortasında katledilen, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasında, Türk Yargı ve Türk Siyaseti imtihan veriyor. Geçen 19 aylık sürede, kovuşturma, iddianame ve ilk duruşma, Türk Halkının vicdanı tatmin etmedi. Oktay Ekşi’nin, örnek ve ders alınacak mükemmel bir köşe yazısından alıntı yapacağız. Osman Oktay Ekşi 1932 Ordu doğumlu, şu an 92 yaşında, gazeteci, yazar, Basın Konseyi eski başkanı. ‘’ESKİ BİR CİNAYET HİKAYESİ, Ülkemde siyasi cinayet kültürü (!?) maalesef yaygındır. Ama bu kültürün son örneği olan Sinan Ateş cinayeti öncekilerden bir nokta da çok farklı bir gelişmeyle karşımıza çıktı. Bu da cinayetin işleniş şeklinden veya bu suçun işlenmesi için kullanılan örgütlerden değil, Sinan Ateş’in aile bireylerinin, ‘’ cinayetin aydınlanması’’ için verdikleri mücadeleden kaynaklandı. …Yukarıda anlattıklarımla benzerlikler taşıyan bir eski cinayet hikayesi geliyor aklıma. Ben henüz 12-13 yaşlarında bir çocuktum ama olayı çok net anımsıyorum. Tarih 16 Ekim 2945’ti. 1945’te Ankara’nın bilinen doktorlarından Neşet Naci Tarzan, Anafartalar caddesindeki muayenehanesinde yedi kurşunla vurularak öldürüldü. Cinayetin ertesi günü, Reşit Mercan isimli bir genç, cinayette kullanılan tabancayla polise teslim oldu. Ve ‘’fail benim’’ dedi. Tabancayı da aynı evi paylaştıkları, Robert Kolejden arkadaşı Haşmet Orbay’dan aldığını söyledi. Haşmet o tarihlerde Genel Kurmay Başkanı olan Kazım Orbay ile Enver Paşa’nın kız kardeşi olan Mediha Hanım’ın oğluydu. Yargılama Ankara’da açıldı ve bir ayda tamamlandı. Sonuçta Mercan 20 yıla, Haşmet ise tabancayı verdiği için 1 yıl hapse mahkûm oldu. Ancak kamuoyunda söylentiler bitmiyor. Çünkü cinayetin sebebi ortaya çıkarılamamıştı. Bir de ‘’gerçek fail Reşit Mercan değil’’ deniliyordu. Sonuçta verilen hüküm bozuldu ve Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeni duruşma başladı. Sonuçta Haşmet ‘’İDAM’’ cezasına, Reşit Mercan 10 yıl hapse mahkûm oldu. Bitmedi, Genel Kurmay Başkanı Kazım Orbay derhal görevinden istifa etti. Suçu üstlenmesi için Reşit Mercan’a baskı yaptığı ileri sürülen, Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’da 9 Temmuz 1946 gecesi evinde tabancayla intihar etti. Bir o günlere bir de bugüne bakıyorum, o tek parti döneminde kamu görevi yapanlar, o sorumluluğun bedelini göz kırpmadan ödüyorlarmış.’’ Bizim konu hakkında üzülmekten başka hiçbir yok. Sadece dilek ve temennimiz bütün ilgililerin namuslu davranarak Türk Devletini töhmet altından kurtarmalarıdır. HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.