İhale nedir, nasıl yapılır?
İhale; bir iş, emlak ya da bir malı, birçok istekli arasından en uygun koşul teklif eden bir katılımcıya bırakmadır. Müzayedelerin aksine, ihale katılımcıları rakipler tarafından önerilen koşullara erişir.
Her ihalede bir ihale komisyonu bulunur. Bunun nedeni yapılacak suistimallere ve güvensizliğe engel olmaktır.
Bizim Zıga Kaplıcaları ihalesi tam tersi… Hazırlanan şartname ile 1 firmaya yönelik, tek zarflı bir ihale ile verildi.
Hem de kime?
20 yıl önce yapılan ihaleye giren, Bursa ilinden bir firmaya…
Hitit adındaki bu firma, 20 yıl önce aldığı ihalenin şartlarını yerine getirmediği için mahkeme kararı ile elinden işi alınan firma…
Ya Aksaray halkını saf, bir şeyden anlamaz, her denilene hemen inanır cahil zannediyorlar...
Ya da bu iş ortaya çıkmaz, el altından ihaleyi bu firmaya verir, bir 20 yıl daha oyalamasını sağlarız diye düşünüyorlar.
Tabii aslında işin ardında daha başka bir şaibe yok ise…
Görünürde:
Zıga Kaplıcaları...
Aksaray’ın şifalı suyu, toprağın altındaki altını...
Yıllardır konuşulup konuşulup hiçbir şey yapılmayan o meşhur proje…
Şimdi yine gündemde.
Ama bu kez daha vahim bir şekilde.
20 yıl önce Bursa merkezli bir firmaya verilen projede tek yapılan şey; barakaları yıkmak ve ortaya bir kaba inşaat bırakmak oldu.
Ne tesis geldi, ne de sıcak sudan faydalanan oldu.
Sonuç mu?
Mahkemelik bir süreç, iptal edilen bir ihale ve aradan geçen koskoca 7 yıl!
7 yıl sonra, Özel İdare tarafından mahkeme kararı ile alınan Zıga Kaplıcası,
O tarihten beri kullanılamaz halde.
Yani tam 20 yıllık bir kayıp söz konusu.
20 yıllık kaybın; ekonomik kaybı, sağlık kaybı, vatandaşın şifalı sudan faydalanamaması nedeniyle sağlık kaybı… vs vs…
Bir ton kaybı olan bir Aksaray.
Hem de Hitit firmasının, ihale şartlarında aldığı projeyi yapmaması, görevini yerine getirmemesi ve ihale şartlarını yerine getirmemesi nedeniyle…
Yaşanılan büyük kayıp.
Ama Hitit firması yüzünden yaşanılan en büyük kayıp,
Aksaray turizmine vurulan darbe…
Yıllardır Aksaray halkı bekliyor, umutla gözünü bu bölgeye dikiyor ama ortada ne yatırım var ne hizmet!
Ve şimdi...
20 yıl önce oynanan;
Aynı senaryo tekrar sahnede.
Aynı firma, aynı proje, aynı ihale!
Evet, yanlış okumadınız.
7 yılda çivi çakamayan firma,
20 yıl sonra yeniden sahnede…
Bu yıl açılan ihalede yine karşımıza çıktı.
Ya da bu yıl yeniden açıldığını düşündüğümüz ihale ile yeniden karşımızda.
Çünkü bu ihale yeniden ne için açıldı?
Kim için açıldı?
Neden aynı firma için açıldı?
Hatta işi daha da ileri götürmüşler,
Öyle bir şartname hazırlamışlar ki sadece bu firma katılabilsin diye.
Şaibenin boyutu bizim duyduğumuzdan, gördüğümüzden daha da büyük olabilir.
Bekleyip göreceğiz…
Aksaray İl Özel İdaresi tarafından 22 Nisan tarihinde yapılan Zıga Kaplıcaları İhalesi…
Tam bir muamma.
İl Özel İdaresi tarafından şartnameye konulan özel bir madde ile (Şartname 28-1 madde. Kesinlikle yasaya aykırı olduğu iddia ediliyor),
1 tek firma dışında hiçbir katılımcının teklif vermemesi sağlanmış.
Ve o madde sonucunda da 1 tek katılımcı ile ihale yapılıp bitirilmiş.
İhale, ihaleye katılan tek firmaya verilmiş ve şimdi de kesinleşmesi için Vali’nin imzası bekleniyor.
Oysa ihaleler tek bir katılımcıyla yapılamaz.
Bunu bizim memlekette bile biliyorlar, emin olun.
Yani…
Başka hiçbir firma dosya bile alamadı!
Bunun adı “adrese teslim ihale” değilse, nedir?
Bunu kamuoyuna “hizmet” diye sunmaya kalkışanlara sormak istiyorum:
Hani nerede rekabet? Nerede şeffaflık? Nerede kamu menfaati?
Tabii kamu menfaati olmadığına göre, neyin üstü örtülmeye çalışılıyor?
Bunun altındaki neden kime dokunuyor?
Acaba geçmişten günümüze gelen;
İdari bir sorumsuzluğun üstü mü kapatılmaya çalışılıyor?
İdari sorumluluktan dolayı birilerinin başı mı ağrıyacak?
Örtbas edilmeye mi kalkılıyor?
Yoksa, hiç kazanamayacağı davayı açan Hitit firması;
Aksaray’ın kaybını yok sayıp, yapmadığı proje bedelini mahkeme kararıyla alacağını mı düşünüyor?
Hatta, bu açılan davalardan idari hatanın öde…
Vali Mehmet Ali Kumbuzoğlu’nun imzası bekleniyor.
Aksaray halkı bir umutla o imzanın atılmamasını bekliyor.
Çünkü geçmişte yapılan ortada!
Aynı firma, aynı proje…
Yine aynı akıbet olacaksa, bu şehrin bir 20 yılını daha çöpe atmayalım.
Vatandaş yıllarca derme çatma barakalarda o suyu kullandı.
Sonra barakaları da yıktınız, bari bir tesis yapaydınız!
O da yok.
Ekonomi desen, turizm desen, kalkınma desen…
Hepsi zararda.
Ve şimdi kalkmış birileri çıkıp,
"Bu kez olacak" diyor.
Kusura bakmayın ama bu memlekette artık “Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır” sözü değil; “Yapmadıklarımız, yapmayacaklarımızın göstergesidir” sözü geçerli hale geldi.
Zıga Kaplıcaları artık sadece sıcak su değil,
Aksaray’ın sabrını ölçen bir turnusol kâğıdına dönüştü.
Eğer bu ihale böyle geçerse,
Bu şehrin kaderini de üç beş kişinin rant hesabı belirlemiş olacak.
Açık konuşalım:
Bu ihale Aksaray için bir testtir.
Şeffaflık mı kazanacak, yoksa kapalı kapılar ardında dönen oyunlar mı?
Vali Kumbuzoğlu’na düşen sorumluluk ağırdır.
Çünkü bu imza ya tarihe geçecek bir direnişin,
Ya da tarihe gömülecek bir kabullenişin işareti olacak.
Bekliyoruz…
Hem de bu kez gerçekten takipteyiz.