Aksaray…
Tarihiyle, kültürüyle, insanıyla yurdumuzun güzide şehirlerinden biri.
Ancak bu güzel şehrin yıllardır süregelen bir kaderi var:
Beklemek.
Demiryolu beklemek, havalimanı beklemek ve en önemlisi de hak ettiği yatırımları beklemek.
Şimdi soruyorum: Daha ne kadar bekleyeceğiz?
Demiryolu Hayal mi, Gerçek mi?
Aksaray’ın demiryolu özlemi artık nesiller boyu aktarılan bir hikâyeye dönüştü.
Sanayiciler, lojistik maliyetlerinin yüksekliğinden, rekabet avantajını kaybetmekten yakınıyor. Turizmciler, şehre daha fazla ziyaretçi çekmek için bu bağlantının şart olduğunu söylüyor.
Halk ise her seçim döneminde yeniden vaadi verilen bu projeye artık inanmıyor.
Demiryolu, sadece ulaşım değil; ticaret, sanayi ve turizm için yeni bir kapı demek. Ama bu kapıyı bir türlü açamıyoruz.
Neden?
Çünkü yıllardır süren vaatler, somut bir adımla desteklenmiyor. Bu yüzden Aksaray halkının umudu da, sabrı da tükeniyor.
Havalimanı: Çürümeye Terk Edilen Bir Yatırım
Gelelim havalimanı meselesine…
Yıllar önce büyük umutlarla (saygıyla anıyorum Emir Durmaz Valim )Bir Vali tarafından yapımına başlanan havalimanı, şimdilerde atıl durumda. Çürümeye terk edilen bu yatırım,
Aksaray’ın potansiyelini de heba ediyor.
Turizmden bahsediyoruz, ticaretten bahsediyoruz, iş insanlarını Aksaray’a çekmekten bahsediyoruz.
Ama kendi şehrimize gelen misafirleri bile komşu illerin havalimanlarından taşımak zorunda kalıyoruz.
Daha da ironik olan, Aksaraylıların civar illerdeki havalimanlarını yoğun bir şekilde kullanıyor olması. Madem böyle bir talep var, neden bu şehir kendi havalimanını işletemiyor?
İşte bu, cevapsız kalan en büyük sorulardan biri.
Siyasi Çıkmazlar ve İroniler bitmiyor…
Siyasetçilerimizin durumu ise ayrı bir muamma.
Muhalefet, demiryolu ve iktidar ortağı havalimanı projelerinin hayata geçirilmemesini sık sık gündeme taşıyor.
Öte yandan, iktidar vekilleri de bu konularda şikâyetçi!
Bu nasıl bir çelişkidir? Bir yanda yetki ve bütçe elinizde, diğer yanda “Neden yapılmıyor?” diye soruyorsunuz.
Muhalefet milletvekili Turan Yaldır’ın demiryolu için yaptığı çıkışı önemli buluyorum.
Ancak yıllardır süren bu sorunların çözümü için yalnızca eleştiri değil, somut adımlar gerekiyor.
Aksaray’ın Geleceği: Umut mu, Hayal Kırıklığı mı?
Demiryolu ve havalimanı projeleri, yalnızca birer ulaşım yatırımı değil;
Aksaray’ın geleceğine açılan birer kapıdır.
Ancak bugüne kadar bu kapılar hep kapalı kaldı.
Bu şehir daha ne kadar bekleyecek? Daha ne kadar vaatlerle oyalanacak?
Halkın beklentisi çok net: Vaat değil, icraat istiyoruz.
Somut adımlar görmek istiyoruz.
Aksaray’ın potansiyelini ortaya çıkaracak, bu şehri Türkiye’nin parlayan yıldızlarından biri yapacak projeler istiyoruz.
Son Söz: Tren Gelir Hoş Gelir, Ama Gelir mi?
Evet, “Tren gelir hoş gelir, havalimanı boş gelir” sözü bugünlerde Aksaray’ın sembolü haline geldi.
Bu söz, yalnızca bir sitem değil; aynı zamanda bir çağrıdır.
Şehrin geleceği için gereken adımları atacak, halkın bu haklı talebine kulak verecek bir iradeye ihtiyaç var.
Aksaray halkı, bu trenin bir gün gerçekten geleceğine ve havalimanının yeniden hayata döneceğine inanmak istiyor.
Ama bu inancın yeşermesi için artık somut bir umut ışığı gerekiyor.
Çünkü bu şehir, beklemekten yoruldu.
Üstelik Bu şehrin insanı,Aksaray Milletvekillerininde artık,
Aksaray için mücadele etmeye başlaması gerektiğini söylüyor.
Çevre iller isteyip alırken,
Aksaray neden istemiyor ve alamıyor ?
Sorusuna cevap arıyor.
Elimizdekilerini bile sahip çıkamayan siyasilerden;
Çok birşey beklememek lazım