2025’in Aksaray’da “Turizm Yılı” ilan edilmesi büyük bir adım olsa da, bu tür projelerin sadece söylemde kalmaması ve kalıcı bir dönüşüm sağlaması gerekiyor. Özellikle altyapı konusuna değinmek çok önemli, çünkü turizmin sürdürülebilirliği için sadece tanıtım ve organizasyonlar yeterli değil; konaklama, ulaşım, eğlence ve sosyal yaşam alanlarının da geliştirilmesi şart.
Aksaray’ın Kapadokya bölgesinde olması , doğal ve tarihi zenginlikleri ile aslında çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Ama bu potansiyelin harekete geçirilmesi için konforlu konaklama alanları, turistik sokaklar, eğlence ve kültürel merkezler, yeme-içme mekanları gibi detayların da plana dahil edilmesi gerekiyor. Nevşehir modeli burada güzel bir örnek olabilir ama Aksaray kendine has bir kimlik oluşturmalı.
Özellikle yerel halkın bu sürece dahil edilmesi konusu çok önemli. Halk pansiyonculuğa teşvik edilmeli, el sanatları ve yöresel ürünlerle ekonomik kazanç sağlanmalı. Çünkü sürdürülebilir turizm, sadece turistin gelmesiyle değil, bölge halkının da turizmden kazanç sağlayarak bu işin içinde aktif rol almasıyla mümkün olur.
Bence belediye ve valilik bu konuları daha detaylı ele almalı ve özel sektör yatırımlarını çekmek için teşvikler oluşturmalı. Belki halk toplantıları düzenlenerek, bölge sakinlerinin önerileri ve beklentileri de alınabilir. Turizm yılı, sadece bir yıl süren bir kampanya değil, Aksaray’ın turistik bir destinasyon haline dönüşmesi için bir başlangıç noktası olmalı.
2025 AKSARAY’DA TURİZM YILI İLAN EDİLDİ: PEKİ MASAYA YATIRILMAYANLAR NELER?
Evet, 22. Dönem Aksaray Milletvekili Ahmet Yaşar tarafından teklif edilen ve Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu tarafından hiç itirazsız kabul edilen bu karar, şüphesiz Aksaray için büyük bir adım. Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer, Ahmet Yaşar ve Aksaray Üniversitesi Rektörü Alpay Arıbaş adeta bir voltran gücü oluşturdu.
Gençler pek bilmez ama bizim kuşak için Voltran, herkesin heyecanla izlediği bir çizgi filmdi. İşte Aksaray’ın turizmi için bir araya gelen bu ekip de tıpkı o efsanevi karakterler gibi güçlü bir birliktelik oluşturuyor.
BÜYÜK ADIMLAR, BÜYÜK BEKLENTİLER GETİRİYOR
Geçtiğimiz ay, Ahmet Yaşar’ın işletmeciliğini yaptığı ContienT Ihlara Kabadokus Termal Tatil Köyünde gerçekleşen toplantıda, Aksaray’ın turizm ve tanıtımı masaya yatırıldı. Elbette pek çok konu konuşuldu ama benim için en dikkat çeken iki başlık vardı:
1. Turizm Bakanlığı tarafından talep edilen özel bir turizm sokağı oluşturulması için proje çalışmaları
2. 2025 yılının Aksaray’da "Turizm Yılı" ilan edilmesi
Bu iki gelişme, Aksaray’ın turizmde hak ettiği noktaya ulaşması için büyük fırsatlar sunuyor. Özellikle Güzelyurt, Ihlara ve Helvadere gibi turizm potansiyeli yüksek bölgelerde bu özel turizm sokaklarının oluşturulması çok önemli. Çünkü iyi planlanır ve doğru adımlar atılırsa, Aksaray gerçekten turistik bir cazibe merkezine dönüşebilir.
Ancak burada kritik bir nokta var: Bu söylemler sadece bir temenni olarak kalmamalı.
BÜYÜK HAYALLER, EKSİK PARÇALAR VAR
Turizm Yılı büyük bir proje ama gözden kaçan en büyük eksikliklerden biri altyapı. Şu bir gerçek ki, Aksaray turizmini Nevşehir ile rekabet edecek hale getirmeyi amaçlayan ekip, toplantıda belki de en kritik soruyu es geçti:
Turistler Aksaray’a geldiğinde hangi şartlarda konaklayacak?
Konuşulmayan ama herkesin aklında olan bu soru, ne yazık ki dile getirilmekten kaçınılıyor. Oysa turizmin sürdürülebilirliği için konaklama, eğlence, sosyal yaşam alanları ve gastronomi gibi unsurların ciddi şekilde ele alınması şart.
Örneğin:
Kapadokya’ya uyum sağlayan lüks oteller(zemin katında disko benzeri eğlence merkezleri)
Yerel konsept kafeler, restoranlar ve kahvehaneler
Çocuk oyun alanları ve gençlik merkezleri
Eğlence mekanları, kültürel etkinlik alanları
Bunlar olmadan turist gelir mi? Belki gelir. Ama kalır mı? İşte asıl mesele burada…
Nevşehir modeli incelenmeli ama Aksaray kendi özgün kimliğini oluşturmalı. Çünkü sadece Nevşehir’e rakip olmak yetmez, Aksaray’ın kendine ait bir turizm markası yaratması gerekir.
TURİZMİN KALBİNE HALK DAHİL OLMALI
Aksaray turizmini sadece büyük yatırımlarla değil, yerel halkın katılımıyla güçlendirebiliriz. Nasıl mı?
Pansiyonculuk teşvik edilmeli, halk turist ağırlamaya yönlendirilmeli.
El emeği göz nuru ürünler, turistik sokaklarda satışa sunulmalı.
Yerel festivaller düzenlenmeli, turistlerle halk iç içe olmalı.
Çünkü sürdürülebilir turizm, sadece turistin gelmesiyle değil, bölge halkının bu sürece dahil olmasıyla mümkündür. Eğer Aksaraylılar turizmin bir parçası haline gelmezse, tüm bu çabalar saman alevi gibi gelip geçici olur.
İLK ADIM NE OLMALI?
Peki, bundan sonra ne yapılmalı?
1. Turizm altyapısını geliştirmek için yatırım teşvikleri açıklanmalı.
2. Yerel halk ve yatırımcılar için bilgilendirme toplantıları düzenlenmeli.
3. Turizm sokağı projesi hızlıca hayata geçirilmeli.
4. Konaklama kapasitesi artırılmalı, butik otel konseptine yönelinmeli.
5. Bölgeye özgü turistik ürünlerin tanıtımı yapılmalı.
Bu projeler, Aksaray’ı turizmde geçici bir rüzgâra kapılmış bir şehir değil, kalıcı bir destinasyon haline getirecektir. Ama bunun için yetkililerin, iş insanlarının ve Aksaray halkının aynı hedef doğrultusunda birleşmesi gerekiyor.
Bugün Mersin’de, Ankara’da, Nevşehir’de tatil yapıp yatırım yapan iş insanları, neden Aksaray’a yatırım yapmasın?
Bu, sadece yetkililerin değil, hepimizin sorumluluğu.
Gelin, Aksaray’ı konuşulan değil, yaşanan bir turizm merkezi yapalım.
