Yatırım İstemeyen İlçeler: Güzelyurt ve İhlara Vakası
Güzelyurt ve İhlara... İsimleri duyduğunuzda aklınıza ne geliyor?
Turizm potansiyeli yüksek, doğa harikası bölgeler mi?
Yoksa yıllardır atıl durumda bırakılmış, yatırım ve kalkınmadan nasibini alamamış yerler mi?
Ne yazık ki bu iki güzide bölge, uzun yıllardır yaşanan olaylarla ikinci kategoriye girmeye hep başardı.
Peki, neden?Gelin, Güzelyurt’tan başlayalım. Yıllardır unutulmuş, bir asırdır üzerinde bir kuruş gelir elde edilemeyen,
Bırakın ekin ekmeyi, bir taş bile üstüne konmayan arsalar var burada.
Yıllarca kimse dönüp bakmadı, bir şey yapılmadı.
Ta ki Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Koçaş, bu bölgeye büyük bir sosyal tesis projesi önerene kadar. Proje, Güzelyurt’u turizmin merkezi yapabilecek kadar iddialıydı.
Ancak ne oldu? Birden bire, yıllardır kimsenin yüzüne bakmadığı bu arsa kıymete bindi.
Proje engellendi, hem de türlü bahanelerle.
Neden? Çünkü birileri, bu yatırımı istemiyor!
Aynı hikaye İhlara’da da yaşandı.
Aksaray Belediyesi, bölgeye cam teras yaparak turizmi canlandırmak istedi.
Yıllardır yerinde sayan, bir çivi bile çakılmayan Ihlara, birden canlandı.
Ama nasıl?
Bir baktık ki!!!
Yerel yönetim, aslan kesilip pay istedi.
Senelerce tek bir girişim yapmayanlar, turizmi canlandıracak bu proje bitip cam teras hizmete girip, ziyaretçilerin sayısı yüzde 50 artınca,
İhlara yeniden gündeme gelince ortalığı ayağa kaldırdılar
Bunu hangi akla, hangi mantığa sığdırabiliriz?
Madem bu yerel yönetimler bu kadar becerikliydi, İhlara onların gözünde bu kadar kıymetliydi,
Neden bu zamana kadar bir şey yapılmadı?
Neden bu projeler ortaya çıkınca birden bu bölgeler değer kazandı?
Cevap basit: Yatırım istemiyorlar.
Kalkınma istemiyorlar. Turizmin gelişmesini istemiyorlar.
Peki, bu durumda ne yapmalı?Bana sorarsanız, Aksaray Belediyesi de ATSO da bu bölgelerden elini çekmeli. Yatırım yapmamalı,
Çivi dahi çakmamalı. Güzelyurt’ta yapılacak devasa yatırım Aksaray merkeze kaydırılmalı.
Madem ilçeler ve beldeler kalkınma istemiyor, biz de yatırım yapmayalım.
Nasıl olsa, bu yerel yönetimler kendi başlarının çaresine bakmayı tercih ediyor.
Ama bir uyarı da yerel yöneticilere:
Gelişime karşı durmanın, yatırımcılara engel olmanın bedeli ağır olur.
Bir bölgenin kaderini değiştirebilecek projeleri engellemek, o bölgenin geleceğini karartmaktır. Aksaray’ın merkez yönetimi bu bölgelerden elini çekerse, geride sadece geri kalmış, kalkınma fırsatlarını kaçırmış birer hayalet kasaba kalır.
Şimdiye kadar olduğu gibi…
Bu kadar açık ve net: Güzelyurt ve İhlara
Ya bu fırsatları değerlendirecek ya da tarihin tozlu raflarında yerini alacak. Karar, yerel yönetimlerin elinde.
Ama unutmayın, fırsat kaçarsa, geri dönüşü olmayabilir.