Aksaray’da her Ramazan aynı sahne:
Gösterişli sofralar, şatafatlı davetler, basına servis edilen bol fotoğraflı haberler…
Ama o sofralarda kimler var?
Fakir fukara mı?
Yetim öksüz mü?
Hayır! O sofralar, kendi aralarında ağırlama yarışına giren iş dünyasının, STK’ların,
Protokol isimlerinin buluşma noktası olmuş durumda.
Ticaret Borsası iftar veriyor,
Ticaret Odası iftar veriyor,
Aksaray Barosu iftar veriyor…
VS Diğer STK’lar…
Peki, bu iftar sofralarına bir garibanın oturduğunu gören var mı?
O sofralarda basın mensupları var, iş insanları var, protokol mensupları var.
Birileri PR yapacak, birileri kendi çevresine jest yapacak diye düzenlenen bu iftarlar, hayır işinden çok, gösterişe dönüşmüş durumda.
Peki, soruyorum: Kaç taneniz iftar yemekleri için ayırdığınız bütçenin yarısını gerçekten ihtiyaç sahipleri için harcıyorsunuz?
Kaçınız bir fakirin evine sıcak yemek gönderdiniz?
Kaçınız Aksaray’ın arka sokaklarında iftar saatinde boş tencerelere bakan gözleri gördünüz?
Bu şehirde yardım işi sadece Aksaray Belediyesi’ne ve Valiliğe bırakılmış gibi görünüyor.
Bu şehirde Fakiri Fukarayı Sadece Vali Mehmet Ali Kumbuzoğlu;
Ve Sadece Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer düşünüyor…
Hayır diyenleri görelim….
İmkansız Çünkü aksi olsa biz bunu kesin haber yapardık.
Hayır deme şansınız yok çünkü, yaptığınız bir şey yok…
Her yıl olduğu gibi binlerce insan belediyenin iftar çadırında orucunu açıyor.
Sıcak yemekler köylere kadar ulaştırılıyor.
Peki, bu şehirdeki iş dünyası ve STK’lar ne yapıyor?
Kendi aralarında iftar sofraları kurmaktan başka bir şey yapıyorlar mı?
Tabi Basın Mensuplarıda Sür Manşetten
Gibi Başlıkların atılabilmesi için o davetlere çağırdılar.
Ha söyleyim kocaman birer yalan Borsanın yemeğinde ne vaat vardı nede birlik beraberlik rüzgarı esti.
Beyler, madem hayır işlemek istiyorsunuz, gösterişi bırakın!
Verdiğiniz iftar yemeklerini gerçekten ihtiyacı olanlarla paylaşın.
Her masaya bir gariban oturtun.
Veya belediyenin iftar çadırlarına, aşevlerine katkıda bulunun.
Şu an harcadığınız paralarla kimin karnını doyurduğunuzu bir düşünün.
Yoksa siz sadece doyana kadar yiyenlerden misiniz?
Sözün özü; Ramazan paylaşmaktır, gösteriş değil!
Eğer gerçekten hayır yapmak istiyorsanız, işin şov kısmını bırakın, Vatandaşa el uzatın!
İftar yemeğinde vatandaşın sofrasına oturun