SATIR ARASI (Ayşe ALP)

Tarih: 27.11.2025 09:00

Dedikodu Çarkı

Facebook Twitter Linked-in

Aday Enflasyonu,

 Dedikodu Çarkı 

ve Esnafın Yıpratılma Oyunu

Hepsi Birarada…

İddiaların aksine, Esnaf ve Sanatkârlar Odası’nın Doğan Ceylan başkanlığında başlattığı TOKİ konutları projesinde, yazacak esnaf başvurusu dahi olmadığı hâlde 300’ü geçkin konut teslim edildi. 

Doğan Ceylan’ı tanıyan bilir; bugüne kadar ne yanlış bir işine denk gelirsiniz ne de esnafın sorunundan uzak durduğuna. Gecesini gündüzüne katıp esnaf için koşuşturan bir başkanı, böyle dedikodu kervanlarının önüne atmaya gönlümüz razı değil.

Şimdi… Burada kimsenin geçmişiyle ilgili duyduklarımızı yazacak değiliz; bize yakışmaz. Ama sonuçta kimsenin ağzı da torba değil ki büzelim! Her kafadan bir ses çıkıyor, her ortamda bir iddia dolaşıyor. Biz susuyoruz ama dedikodu kazanı harıl harıl kaynatılıyor.

Açık konuşayım; bu aday enflasyonu bana çok mantıklı gelmiyor. Daha düne kadar odalara aday olacak kimseyi bulamazken, bugün ehil olmayan kim varsa “Ben adayım” diye ortaya çıktı. 

Esnafın yıllardır emek vererek ayakta tuttuğu kurumların, seçim öncesi dedikodularla bulandırılması, aday çokluğu ile kaosa sürüklenmesi hiç kimseye fayda sağlamaz. 

Bir koltuğa oturmak için değil, o koltuğun hakkını vermek için yola çıkan insanlar lazım bu şehre… 

Ve esnafın da tam olarak kaygısı bu.

Aday Bolluğu, Dedikodu Pazarı ve Esnafın Akıl Sağlığını Test Eden Seçim Dönemi başladı tabi

Aksaray esnafının üstüne bir sis çöktü gidiyor. Ne hikmetse, yıllardır “aday bulamıyoruz” diye kapı kapı dolaşan odalarda şimdi bir aday enflasyonu patladı ki, vallahi Merkez Bankası görse enflasyon verilerini revize eder. 

Herkes bir yerlerden fırlamış, “Ben adayım!” diye bağırıyor. Yahu kardeşim, dün neredeydiniz? 

Dün o koltuğa oturacak adam arıyordunuz, bugün ehil olmayan kim varsa sıraya girmiş. 

Bu ne özgüven patlaması, bu ne gözü dönmüşlük?

Şimdi gelelim asıl meseleye…
İddiaların aksine, Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Doğan Ceylan’ın başlattığı TOKİ konutları projesinde, başvuru yapacak adam bulunamadığı hâlde 300’ü geçkin konut teslim edildi. 

Size bir sır vereyim;

Üstelik Toki konutlarında oturan esnaf aidat parası dahi ödemiyor. 

Bilmyorsanız öğrenin….

Yanlış duymadınız; başvuru yoktu, ilgi yoktu, Oda adeta esnafın kapısında “Arkadaşlar gelin, bu fırsat kaçmaz” diye yalvarıyordu. Sonra ne oldu?
Bugün utanmadan, sıkılmadan “Konutlar teslim edilmedi, esnaf mağdur oldu” diye dedikodu sallıyorlar. Hem başvurmazsın, hem de sonra çıkıp konuşursun… 

Aksaray esnafının zekâsıyla dalga geçmenin alemi yok.

Esnaflar zaten net konuşuyor:
“Ortaya çıkan adayların geçmişleriyle ilgili öyle şeyler duyuyoruz ki, kimse kusura bakmasın ama Doğan başkanın kapısının önünden bile geçemezler.”
Ben de aynı fikirdeyim. Doğan Ceylan bugüne kadar polemiğe girmemiş, kimseye laf etmemiş, gece-gündüz esnaf için koşturmuş bir adam. Adamcağız işine bakıyor, millet dedikodu imparatorluğu kurmanın peşinde.

Şimdi gelelim bomba kısma…
Adayların geçmişiyle ilgili duyduklarımı yazsam bu sayfa yetmez, ama yazmayacağım. Çünkü bize yakışmaz. Ama kimsenin ağzı torba değil ki büzelim! Millet anlatıyor da anlatıyor. Her adımda bir dedikodu, her köşede bir iddia. Sanki esnaf odası seçimi değil, pazarda tezgah kapma yarışı!

Son günlerde sahneye çıkan “yiğitler” ise ayrı bir komedi.
Aksaray Manavlar Balıkçılar Pazarcılar Odası Başkanı Kuddisi Yeşildal, Emre Güler, Veysel Öztürk… Liste uzuyor da uzuyor. Her oda en az 2-3 aday çıkarmış. Vallahi Kemal Sunal yaşasa “Şabanoğlu Adaylar” diye yeni film çekerdi.

Bu kadar çok adayın ortaya çıkması bir şeyin işaretidir:
Ya ortada bir çıkar hesabı vardır…
Ya da sandalyenin kendisi çok kıymetli hâle gelmiştir.
Ama esnaf için çalışan insanların sayısı aynı değil maalesef.

Esnaf tedirgin.
Çünkü bu seçim süreci bir hizmet yarışı olmaktan çıkmış, dedikodu dövüşüne dönmüş durumda. “Ben adayım” diyen çok, “Ben esnaf için çalışırım” diyen yok.

 Bir koltuğa oturmak kolay, o koltuğun ağırlığını taşımak zordur. Görünen o ki bugün sahneye çıkan birçok isim o koltuğun ağırlığını değil, sadece fotoğrafını istiyor.

Biz yazdık.
Doğruyu bilen bilir, bilmeyen de zaten ağzıyla kuyu kazar.

Biz yazdık, tarih kaydetti. Gerisi kamuoyunun terazisine kalmış.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —