Çok şükür…
Neredeyse üç haftadır Aksaray’ın adını ulusal basında, insanın tansiyonunu zıplatacak başlıklarla duymuyoruz.
Ne var?
“Alkollü sürücü ortalığı birbirine kattı.”
“Gazeteciye küfretti.”
“Yine Aksaray…”
Artık bu manşetler Yok. Sessizlik Var
Ve itiraf ediyorum: Bu sessizlik kulağıma müzik gibi geliyor.
Bir de uyuşturucu haberleri var ya…
Hani eskiden sanki maddenin AR-GE merkezi Aksaray’mış gibi servis edilenler…
Şimdi bakıyoruz, haber hâlâ var ama cümle düzelmiş.
“E-90 üzerinden X ilden Y ile giderken Aksaray’da yakalandı.”
Ohhh…
Ne oldu?
Bir anda Aksaray suç merkezi olmaktan çıktı, polisin başarısının adresi oldu.
Demek ki oluyormuş.
Demek ki mesele “haber” değil, niyetmiş.
Ama gel gör ki…
Ulusalda çıkmayan bu çöp haberler, bazı yerel gazetelerde hâlâ hortlatılmaya çalışılıyor.
Başlıklar nasıl?
Haberle hiç alakası olmayan;
Kel alaka manşetler kullanılıyor.
İçerik desen, Allah’a emanet.
Amaç ne?
Tıklanmak.
Okunmak.
Konuşulmak.
Ne var ki…
Vatandaş artık yemiyor.
Okumuyor.
Okusa bile inanmıyor.
Çünkü herkes aynı soruyu soruyor:
“E hani nerede bu alkolikler?”
“Nerede bu uyuşturucu müptelaları?”
“Biz mi körüz, yoksa haberler mi abartı?”
Cevap net:
İstenirse kesiliyormuş.
Hem de bıçak gibi.
Peki neden bugüne kadar kesilmedi?
O soruya girmeyeceğim.
Bu konuda susma hakkımı kullanıyorum.
Zira çevremde bir ordu oluştu:
Kızanlar,
Küsenler,
Kırılanlar,
Korkanlar…
Bu kadar ordu yeter.
Ben cephe büyütmüyorum.
Ama şunu net söyleyeyim:
Alkolikler yine yakalanıyor,
Yine cezalar yazılıyor,,
Ama karşılarında kendilerini kışkırtacak ,
Kameraya çekecek;
Çekse bile Alkollü kelimesini kullanacak kimsenin olmaması,
Aksaray'ın imajını yükseltmeye başladı.
Aksaray’ın imajını üç kuruşluk manşet uğruna çiğneyenler,
Bugün sessizliğe kızıyorsa,
Sorun şehirde değil…
Sorun aynaya bakamayanlarda.
Sessizlik bazen en temiz haberdir.
Ve evet…
Bu sessizlik çok yakıştı Aksaray’a.